KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
[email protected]

BU ÜLKE; BAĞIMSIZLIĞI İÇİN ÖLENLERİNDİR!

Sevgili kardeşlerim! 15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasından bu güne kadar, meydanlar hınca hınç dolu! Meydanlarda al bayrağımız dalgalanıyor! Küçüğümüzden, büyüğümüze, kadınımızdan, erkeğimize….. kadar herkes vatanın selameti, bağımsızlığı için nöbette!
Bizim tarihimiz; şanla, şerefle, kahramanlık öyküleriyle dolu ne mutlu! Bir kez daha gördük ki; Seyit Onbaşılar, Nene Hatunlar, Şerife Bacılar, Şehit Kamiller, Sütçü imamlar… hala var! Mesele vatan olunca akan sular durur! Eğer vatana, bayrağa, ezana, kutsala, bağımsızlığımıza… saldırı söz konusu olursa işte o vakit her bir insanım aslan kesilir! 15 Temmuz akşamı olduğu gibi!
FETÖ/PDY ve bu vatana hıncı olanların giriştikleri kalkışma; polisimiz, vatansever ordu mensuplarımız ve halkımız tarafından el ele verilerek bertaraf edildi! Cuntacıların, acımadan silah sıktığı vatan evlatları, hainlerin ele geçirmek istediği yerlerde can siperane savunma yaparak tarih yazdılar! Okunan salalar, ezanlar, fetih sureleri, yapılan dualar…vatanın sahipsiz olmadığının ispatıdır! Bu milletle, bu halkla ne kadar övünsek azdır.
İstanbul köprülerini asker tutmuş! Vatandaş: “Ne oluyor? Terör saldırısı mı olacak?” sorusuna asker: “Evinize gidin, TSK yönetime el koydu” cevabını veriyor! Kısa süre sonra bir darbe kalkışması olduğu anlaşıldı. Bu vatanın kahramanlarından İstanbul İl Emniyet Müdürü, iki korumasıyla bölgeye hareket ediyor! Emniyet Müdürü ve korumalarına askerler tarafından ateş ediliyor! Emniyet Müdürü yara almadan kurtuluyor ancak korumalardan birisi şehit olurken, diğeri yaralanıyor! Emniyet Müdürü, telsizden; “polisin geri adım atmayacağını dile getirirken, Türk savaş uçakları Türk Milletini mi bombalayacak?”diyor. Polisler direnirken, halk köprülere yürümeye başlıyor! Ancak darbeciler; “vurun acımayın, ateş serbest” diyerek, kendi halkına, kendi evladına, kendi vatandaşına silah doğrultmaktan uzak durmuyor! Askerin silahı ancak düşmana doğrultulur!
Vatandaşlar, köprü gişelerini siper yaparak, ellerinde Türk bayraklarıyla her ateş açıldığında yere yatıyorlar, geri adım atmıyorlar! İçi askerle dolu bir otobüs, köprüye ulaşmak üzereyken, vatandaşlar tarafından durduruluyor. Otobüsün camları kırılıyor! İçindeki askerler halka ateş etmeye başlıyor! Fakat halkın; kararlılığı, azmi, sabrı, vatan sevgisi, darbe heveslilerinin heveslerini kursaklarında bırakıyor!
Darbeciler, bu kez, milletin demir yumruğuyla karşılaştı! Millet; “yeter artık söz milletin. Bundan sonra darbelere, vesayete, antidemokratik girişimlere hayır” dedi! Darbeciler, bu vatanda; Mehmetlerin, yiğitlerin, kahramanların… olduğunu unuttular! Vatan evlatlarını kendileri gibi; satılık, dışarının kölesi, beyni çürük, aklı kiralık, göbekten gavura bağlı… sandılar! Ama sert kayaya çarptılar!
Darbenin püskürtülmesi demek; terörün de bitmesi demektir. Her darbe; dışarıdan emir alarak yapılır! Bunun arkasında, Türkiye’nin ayağa kalkmasını, ilerlemesini, büyümesini, dünyada söz sahibi olmasını istemeyenler var! Bu, öteden beri böyledir!
Darbe gerçekleşseydi; Cumhurbaşkanımız öldürülecek, Başbakan pasifize edilecek, Genel Kurmay Başkanı, darbe bildirisini imzalayıp millete okuyacaktı! Sonrasını siz düşünün artık!
Allah’a sonsuz şükürler olsun ki hepsi dik durdu! Verilmiş sadakamız varmış. Kimse sevinmesin. Bu cennet vatan, artık kendini bilmeyen vatansızların eline bırakılmayacaktır!

Bu Vatan Kimin?

Bu vatan;
Tarihini bilen,
Vergisini veren,
Askerliğini yapan,
İnsanları seven,
İslâm’a tam bağlı olanlarındır....
Bu vatan;
Kaos yaratmayan,
Vatanı satmayan,
Terörün yüzüne bakmayan,
Kavramlara hile katmayan,
Demokrasiyi rafa atmayanlarındır...
Bu vatan,
Dindarları görünce ürkmeyen,
İnanç değerlerinden korkmayan,
Hak bildiği yoldan sapmayan,
Elif gibi dümdüz olanlarındır...
Bu vatan;
Okullarda yalnız ilim öğreten,
Hikmeti yitik mal belleten,
Çin’de bile olsa almayı yeğleten,
Gece gündüz çalışıp,
İcat yapanlarındır...
Bu vatan;
Askeriyle, siviliyle,
Memuruyla, amiriyle,
Yetmiş milyon neferiyle,
Kanını çekinmeden dökenlerindir....
Bu vatan;
Sözde değil, özde tavırlarla,
Çilelerle, kahırlarla,
Hizmete koşar adımlarla,
Yılmadan, severek çalışanlarındır...
Bu vatan;
Miting miting dolaşmayan,
Cumhuriyeti maske tutmayan,
Atatürk’ü kalkan yapmayan,
Dindarlara cephe almayan,
Sınıf ayırımına sapmayan,
Aklı yerinde olanlarındır... (01 AĞUSTOS 2016)