Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Aybars KARLIDAĞ
Aybars KARLIDAĞ

TÜRKÇE

Yorum

TÜRKÇE

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1289

Okunma

TÜRKÇE


Türkçe de sekiz sesli harf var.Sami dillerinin alfabeleri bu sekiz sesi veremez.Alfabe reformu,Türkçe’deki sesli harflerin yazıya geçirilmesi problemini tam çözememiştir.Osmanlı Türkçe’sini öğrenmek gerekir,bu zor değildir.Öğrenmede zorlanılmasının sebebi,bütün eski kelimelerin atılmış olmasıdır.Aslında eski yeni tüm kelimeleri kullanılması lazım.Cumhuriyet kurulalı daha yüz yıl olmadı,hala Mustafa Kemal ATATÜRK’Ü, Mehmet Akif’i,Yahya Kemal’i ve Peyami Safa’yı anlayamıyorsak elimizde sözlükle anlamaya çalışıyorsak burada bir sorun var demektir.

Dil inkılabının bize sağladığı kazançlarda vardır.Bir takım şivelerdeki güzel kelimelerin edebi dile geçmesidir.Fakat sadece bunları kullanıp eskiyi yok saymak da dilimizde bir eksiklik getirir.Asıl mücadele etmemiz gereken,Anglo-Sakson kelimelerdir.

Onlar dilimize sonsuz şekilde ve bazen de yanlış giriyor.Batı dili öğrenenlerde de o medeniyete yaklaşım bakımından yetersizlik var.Memleketimizdeki Fransız,Alman ve İtalyan liselerinde Latince çok sınırlı ve Yunanca hiç öğretilmiyor.Latince bütün Avrupa dillerin ana kaynağıdır.Kullandıkları kelimeler % 30 ortak kelimelerdir.Bu bakımdan Latince ve Yunanca olmadan Avrupa dil eğitimi olmaz.

Gelelim kendi ülkemizdeki dil sorunlarına,bu meseleler mutlaka çözüme kavuşturulmalıdır.Dil milleti millet yapan unsurların başındadır.Dilini kaybeden toplumlar tarih sahnesinden silinmiş ve yok olmuşlardır.Günümüzde ise dilimiz adeta kısırlaştırılmaya ve köklerinden koparılmaya çalışılıyor.Bizlere düşen görev dilimize sahip çıkarak köklerimize ait bütün değerleri anlayarak okumamız gerekir.
Eski yeni demeden halkın kullandığı bütün kelimeleri kullanarak yaşayan Türkçe’mizi sonsuza kadar konuşmalı ve yaşatmalıyız.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Türkçe Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Türkçe yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
TÜRKÇE yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aybars KARLIDAĞ
Aybars KARLIDAĞ, @aybarskarlidag
13.7.2016 22:40:03
Cemal Zöngür bey kardeşim,bir dil bilen bir insan,iki dil bilen iki insandır.Dil öğrenmenin kime ne zararı vardır.Sizin mantığınıza göre gidersek,bu gün kullandığımız alfabe Latin alfabesidir. Konuştuğumuz ve yazdığımız dil Latince mi? Osmanlı döneminde alfabe Arapça'dır.Yazı dili Arapça ama dil Türkçe'dir. O dönemde kabul etmek gerekir Arapça ve Farsça kelimeler çok fazladır.Günümüzde de İngilizce Fransızca KELİMELERİN İSTİLASINA UĞRAMIŞTIR.Divan edebiyatında o dillerin ağırlığı kendini fazlasıyla hissettirir.
Ama bizlerin amacı halkın kullandığı yaşayan Türkçe'yi yaşatmak olmalıdır.

DİLİMİZİN DÜŞTÜĞÜ DURUM
Engizisyon, kalsifikasyon, formasyon, sinyalizasyon, asimilasyon polarizasyon, korozyon,enformasyon, halüsinasyon, enflasyon, devalüasyon, nosyon, misyon, solüsyon,direksiyon, deflasyon, sansasyon,kanalizasyon, kolorasyon, enternasyonal, final, motivasyon, kombinasyon,fraksiyon, aksiyon, simülasyon, pansiyon,fermantasyon, krasyon, deformasyon, kompozisyon, pozisyon, tansiyon, popülasyon, provizyon, promasyon,otomasyon, transformasyon, senkronizasyon, seleksiyon, koleksiyon, istasyon, konfeksiyon, fonksiyon, füzyon, vizyon, imitasyon, porsiyon, federasyon,konfederasyon,meditasyon, kondisyon,komisyon, permütasyon, konvasyon, rehabilitasyon konsültasyon, mastürbasyon, manipülasyon, jenerasyon, izolasyon ajitasyon, dekorasyon, erozyon, diksiyon, reaksiyon, traksiyon, perküsyon, operasyon, televizyon, süspansiyon, versiyon, varyasyon, atraksiyon, enjeksiyon, mansiyon,sedimantasyon, organizasyon, sansasyon, Koailasyon koralasyon, losyon,enfeksiyon, komplikasyon,radyasyon,mutasyon, kotasyon rotasyon modifikasyon, enformasyon, versiyon,lezyon, telekominikasyon Ve Türk Dil Kurumu oldu, bunların hepsine adaptasyon.....
Türk Dil Kurumunda çalışanlar hiç utanmaz mı? Yukarıda yazdıklarımız sadece sonu 'yon' ekiyle biten yabancı kelimelerdir.Ne iş yapar orada oturanlar?Kendilerine bilim adamı süsü verirler.Anamızın ak sütü gibi ak mı ak güzel Türkçe'miz yabancı kelimelerin boyunduruğu altında kalmış, Türk Dil Kurumu da bu duruma seyirci kalmıştır. Karaman oğlu Mehmet Bey gibi, bir devlet adamı ne zaman çıkacak, yeter artık bundan sonra Türkçe'den başka dil konuşulmaya diye ferman yayınlayarak, yumruğunu masaya vuracaktır. Yoksa bu gidişle Türkçe'miz yok olmaya mahkumdur.Milletimizin fertleri de zaten dünden gönüllü,yabancı dillerin boyunduruğu altına girmeye,Allah sonumuzu hayr eylesin demekten başka elimizden bir şey gelmiyor.

ANA DİLİM
Bin yıldır bülbül kelamı
Değişmez hiç bir zaman
Lâkin papağanın kötü kaderi
Başkasını taklit her zaman

Ana dilim sen varsan şüphesiz
Bülbül gibi şiirler söylerim
Senin yok olduğun gün şüphesiz
Ben de bir papağana dönerim!...


Ce
Cemal Zöngür, @cemalzongur
13.7.2016 12:12:57
Merhaba Aybars Karlıdağ Bey, çok önemli bir konuyu ele almışsınız ancak, Diller üzerine bir uzmanlığınızın olmadığı anlaşılmaktadır.
Çünkü bir kere Türkçe Ural Altay Dil Ailesinden olması nedeniyle, Sami olarak bahsettiğiniz Dil ise Hami ve Sami Dil Ailesinden olup, Türkçe aile dil grubuyla uzaktan yakından hiçbir ilişkisi bulunmaz. Her iki dil ailesinin sesli harfleri sayı ve kullanım şekli olarak tamamen farklıdır. Dünya da var olan 6 Dil ailesinden her dilin sesli harfleri kullanma şekli ve sayıları tamamen değişiktir.
Eski Türkçe ya da bahsettiğiniz gibi Osmanlı Türkçesi diye bir Dil yoktur. Osmanlı'nın Dili Arapçadır. Arapçaya Osmanlı Türkçesi diye bakan ve görenler en büyük ihaneti Türk diline yapmışlardır ve yapmaya da devam etmektedirler.
Ve Türk Dil Kurumu diye oluşturulan Uyuşuk ve Asalak bu yapı, zahmet edip Türkmen, Yörük, Çepni, Kıpçak ve Tahtacıları köylerinde ve yaylalarında ziyaret edip öz Türkçe kelimeleri toplayarak bunlardan yola çıkıp yeni Türkçe kelimeler üreteceğine, Osmanlı'nın zorla dayatmış olduğu Arapça kelimelere Türkçe ekler yaparak, Türkçe kelime ürettiklerini düşünmeleri de, aynı şekilde Türkçeye en büyük ihanettir. Latin dillerinin de Türkçede çok fazla olması, bu uyuşuk ve asalak kurumla beraber, Arapça kelimelere eski Türkçe ya da Osmanlı Türkçesi olarak bakan devlet ve kişilerin anlayışı sonucunda meydan gelmiştir.
Şu andan itibaren Türkçe ile ilgili yapılması gereken tek iş, namuslu ve vicdan sahibi Dil uzmanları, Türklerin yaşadığı tüm ülke ve bölgeleri ziyaret ederek buralardan toplayacağı öz Türkçe kelimelerle birlikte yeni kelimeler üretmektir. Bunun dışındaki tüm çabalar Türklüğe ve Türk diline ihanettir. Selamlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL