Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Kerim BAYDAK
Kerim BAYDAK

Sevinmeli Miyiz, Yoksa Üzülmeli Miyiz?

Yorum

Sevinmeli Miyiz, Yoksa Üzülmeli Miyiz?

1

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1552

Okunma

Sevinmeli Miyiz, Yoksa Üzülmeli Miyiz?

Sevinmeli Miyiz, Yoksa Üzülmeli Miyiz?

Akşam, çarşı merkezine çıkarak gözlem yapmak istedim.
Amacım kahvelere ve son zamanlardaki ismiyle Kafelere gidenleri şöyle uzaktan da olsa gözlemlemek.
Birkaç kahveye girdim, oturanlar hep yaşları ilerlemiş insanlardı.
Gençler çok azdı.
Bu aslında güzel bir şeydi.
Belki sevinmeliydim, sevinmeliydik.
Demek ki kahveye gençler fazla takılmıyor, oyun oynayanlar hep orta yaşlılar ve yaşlılar.
Kafe diye tabir edilen yeni nesil kahvelerde ise, durum tam tersiydi.
Oturanlar çoğunluğu hep gençlerdi.
Belki fazla yaşı ilerleyenler yoktu.
Belki gençler oyun oynamıyorlardı…
Ama yanlış olan ve ters giden başka bir şey vardı.
Herkesin başı önünde, sohbet ortamları oluşturmuşlar görüntüsü var.
Herkes kendi halinde!..
Herkes kendi dünyasında…
Kimsenin, kimseye baktığı yok.
Kimsenin, kimseyle konuştuğu yoktu.
Neden mi, sebep mi?
Elbette ki günümüzün yeni baş belası olan akıllı cep telefonları!
Zaten bir onlar akıllı!
O telefona bakanlar, oyalananlar ise, sanki hepsi akılsız!
Yani akıllı insanların yaptığı, akılsız gibi kullanan akıllıların, kullandığı akılsız akıllılar! (Biraz acayip bir söylem oldu ama tıpkı tekerleme gibi)
Herkes gömülmüş cep telefonlarına, uyuşmuş vaziyette kendinden geçmişler!..
Yaşadıkları dünya yıkılsa, anlamayacaklar, duymayacaklar, görmeyecekler!
Etrafında neler olup bitmiş, fakında değiller!
Bir süre baktım, kimin umurunda, ne kafasını kaldıran ne de dönüp bakan!
Bir süre sonra, benimde olan yeni akıllı telefonla, birkaç kez resimlerini çektim.
Ama yine de ne bakan var, ne de “ne yapıyorsun kardeşim!” diyen, diyebilen!
Hani hep söylenir ya!
“Maşallah, sohbetinize de doyum olmuyor!” diye.
İşte öyle!
Mübarekler toplanmışlar, bir sohbet ki, bir muhabbet ki, değmeyen keyfine!
Belki her biri bir yerden gelmiştir.
Belki birbirleriyle iki kelime konuşmaları gerekiyor.
Sanırım, neredeyse telefonla WATSAPP üzerinden hal hatır soracaklar!
Şimdi diyorum ki “acaba gençler kahveye gitmeyi sevmiyorlar mı, yoksa İnternet-Wi-Fi kullanımı bedava da ondan mı böyle davranıyorlar.”
Sebep ne olursa olsun, her geçen gün gençlerimi kaybediyoruz, internet ve baş belası akıllı telefonlara kurban ediyoruz.
Kahveye gitseler de büyük sıkıntı, cep telefonlarının esiri olsalar da…
Akıllı telefonları üretenler dahi bu kadar kullanmadıkları halde, maşallah bizim gençler hepsinin yerine kullanıyorlar.
İnsan, derinden düşününce üzülüyor vallahi!
Geleceğimiz gençliğimizi kaybediyoruz, internet belâsına kurban ediyoruz.
Bir an önce bir şeyler yapmalı ve gençlerimizi bu durumdan kurtarmalıyız, ama ne yapmalıyız?
Düşünün, düşünün bence, hem de çokkk düşünün!
Gençlerimizin kahveye gitmedikleri sevinmeli miyiz, yoksa kafelerde akıllı telefonlarının içine gömüldükleri için üzülmeli miyiz, yoksa her ikisi içinde muhasebe yaparak, derinden bir ah mı çekmeliyiz?
Bilemiyorum, siz ne dersiniz?

Kerim BAYDAK
[email protected]

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sevinmeli miyiz, yoksa üzülmeli miyiz? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sevinmeli miyiz, yoksa üzülmeli miyiz? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sevinmeli Miyiz, Yoksa Üzülmeli Miyiz? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
glenay
glenay, @glenay
22.6.2016 19:59:39
Ne yazık ki bir aile ortamında bile elde cep telefonları,
sanki iletişim sadece onunla.

Cep telefonuyla kuşan bir gence selam vermek bile mümkün değil.

Anlamlı, güzel bir yazı..

saygılar..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL