Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
HakkınSesi
HakkınSesi

...

Yorum

...

11

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

1584

Okunma

Okuduğunuz yazı 21.6.2016 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
...

...

....

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz ... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Kemnur
Kemnur, @kemnur
23.6.2016 22:12:44
Usta kalemi tebrik ederim... saygıyla...
Uyumsuz_PenGuen
Uyumsuz_PenGuen, @uyumsuz-penguen
22.6.2016 22:01:49
cami ile ilgili detaylar cok ilgimi cekti, diger detaylarda elbette, ici disi bir bir yazi..

konunun iceriginden degil, kullanilan dilden kaynaklaniyor bu hadise..

ben sevdim.. dili, gözlediklerini, anlattiklarini..

baki selamlar, hörmetler
hotamisli
hotamisli, @hotamisli
22.6.2016 17:26:38
Hocam, 'tedious' kelimesini merak edip anlamini ogrendim: SIKICI demekmis. Sayenizde bir kelime daha ogrendim, tesekkurler. Yine de anlamadigim Turkce edebiyat sitesinde, Turkce bir yazinin basinda Ingilizce bir kelime? Ben sahsen cok guzel Hollandaca bilirim ama hic bir yazima Hollandaca bir kelimeyle baslamam. Merak iste, yazinizin Ingilizce baslayip Turkce devam etmesi dikkatimi cekti...
AuBade
AuBade, @aubade
22.6.2016 16:06:56
yazım tekniğiniz sıradan yaşantıyı bile ilginç sunabiliyorsunuz
oysa öyle başımdan geçenler varki bu güzellikte yazamam
saygılar

AUBADE tarafından 6/22/2016 4:08:24 PM zamanında düzenlenmiştir.
Serhat BİNGÖL
Serhat BİNGÖL, @serhatbingol
22.6.2016 15:22:51
Değerli dostum çok özel bir yazım tekniğiniz var okuyucuyu olayların içinde buluyor kendini tebrik ederim.

Günün seçkisi olmayı hak eden keyifli yazınızı gönülden kutlarım

Kaleminize emeğinize sağlık

Saygı ve sevgilerimle.

Gule
Gule, @gule
21.6.2016 18:56:17
gözlerimin yorulacağını düşünmüştüm ama öyle olmadı...bazen karanlık uzun bir tünelde aydınlığa hiç kavuşamayacağını düşünür insan...oysa göz açıp kapayana dek çabuk katedilir o mesafe...yazı da öyleydi...yalnız okumadan yorum yapma fikri iyi değildi...

inanma açlığı zaman zaman kıvrandığımız durum...genelde insan kafasının içinde iki kişiyle sürekli didişme halindedir...iki ters düşünce veya iki ayrı yola sapıldığında...biri seslenir: beni takip et!..diğeri yakasından çekiştirir hayır ona uyma! benimle geleceksin!..aslında bu emir kipleri uykudayken bile aktiftir kulağını tırmalayıp dururlar...biri yap! diye diretirken öteki yoluna mayınlar döşemektetir...

dinî inançlarda da bu baskıcı, rahatsız edici huzursuzluk var işte...özellikle son dönem aşırı radikallerin gidişatları gözönünde tutulursa gerçekten sakıncalı durum...en basiti şu örneği verebilirim "allah'ın verdiği canı sadece allah alır!" inanışı hakimken bakıyorsunuz elli kılıçlı insanlar adam-kadın-çocuk demeden boğazlıyor kendi gibi düşünmeyeni...öldürdüğü yetmezmiş gibi bir de allah'ın adını ağzına alarak videoya çekip internette paylaşıyor...hani insanın inanacağı varsa da bunları görünce hemen yolunu değiştiriyorsun...

akla şu soru geliyor bazen: korktuğun için mi yoksa inandığın için mi ibadet ediyorsun...sevap işlemek için mi yoksa günahlarından arınmak için mi?..hangisi?..

eskiden hatırlıyorum mesela deli gibi tanrı'yı arıyordum her yerde...o kadar çok şekil resim çiziyordum ki kafamda...oysa ta baştan 'hiçbiri'ne çıkan bir levha asılıydı karşımda..."onun eşi benzeri yoktur tektir!..cinsiyeti yoktur...onu nasıl hayal edersen et hiçbiri değildir v.s...açıkçası çocukluktan bilinçaltımıza böyle yerleştirilmesi beni ondan daha çok uzaklaştırdı zamanla sanki...çünkü onu düşündüğüm yerde cümlelerin sonu hep aynı noktayla sonlanıyordu...öyle düşünme sakın günahtır!..yine burdada geri adım atma-çekilme söz konusu...

peki burdan da şunu çıkartabilir miyiz?..sana söyleneni yap! nedenini-niçinini sorma! O'na sadece inan!..

ama içimde onu ayrı tuttuğum bi sığınak var...ona ordan sesleniyorum...ona orda tapıyorum...ne bi camide olmam gerekiyor ne de seccadenin üstünde...bazen duayla bazen isyanla bazen de sadece dertleşmek ve rahatlamak için...beni duyuyor mu bilmiyorum...bazen de bi işaret gönder diyorum...geçenlerde neydi hatırlamıyorum ama çok sevindiğim bişeydi ve ne dedim biliyor musun 'sen burdasın işte beni duydun...beni yalnız bırakmadığın için sana çok ama çok teşekkür ederim ya Hızır!'...bazen de onu böyle çağırıyorum...tanrı ile kul arasında geçen bir diyalogda hangi adla, hangi dille seslenmemin bi önemi var mı? ..tıpkı adının baş harfini küçük yazınca da küçülemeyeceği gibi...

uzun konular bunlar...derdimi tam anlatabildim mi size emin değilim ama yanlış da anlaşılmak istemiyorum...
ne tam ateistim ne de tam kâfir diyelim...

tabi yazıyla ne kadar bağlantı kurabildim tam emin değilim...inanma açlığı derken neyi kastediyor yazar?..daha çok inanmayı mı? yoksa inancından ötürü içine düştüğü sarhoşluğu mu?..

bilimin istediği-sunduğu bi delil- kanıt diyeceğim ama o da çok uzak bi ihtimal...çünkü bu görüşten olanlar da onun çıkıp gelmeyeceğini de iyi bildiği için ta baştan onu çürütüp yok etmek isterler...

dedim ya...dar uzun patikalı yollar bunlar...yalın ayak dolaşmalı ya da üryan...


Yaralım tarafından 6/21/2016 9:21:00 PM zamanında düzenlenmiştir.

Yaralım tarafından 6/22/2016 10:44:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
21.6.2016 14:58:40

birebir hayat kokan, içimizden birilerinin yaşamı

okurken sanki diğer kişi benmişim gibi hissediyor insan

kutlarım kalemi

saygılarımla


grafspee
grafspee, @grafspee
21.6.2016 12:14:16
biz inanma açlığı nedir bilmiyoruz ki...

söylediklerimiz ise tarihin kayıp zamanlarında çokça söylenen şeylere benzer, atalarımızın dini, ana babamızın inancı... dediğimize göre müslümanız ama şekil itibariyle daha çok agnostik gibiyiz. ve bir açlık hissetmiyoruz. ha bir şeyi çok isterken farklı tabi, özellikle imkansız şeyleri. ama orda da rol yapıyoruz genelde, yapmacıklık mide bulandırıcı. bir de ver diyoruz ha bire, ver ver sanki rastgele birinden ister gibi.

sonra çıkıyor bir "hakkınsesi" inanma açlığından bahsediyor. adam sen de, deli midir nedir. kıl namazını defol git böyle mi gördün babandan. hatta nasihat bile ederiz az daha kızdırırsan.

iyisi mi gidip yarım saat kaylûle yapmalı.
nâ-gehân
nâ-gehân, @n-gehn
21.6.2016 11:07:32


...insan bazen korkuyor, ya o 'açlık' da giderse ellerimden. toprak ve göğü kelepçelemek istiyor o esnâ bileklerine.



© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL