1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
809
Okunma

Hasan Onat Hoca’nın "Kerbaladan Endülüse" isimli internette bir konferansını izledim. Hasan Onat Mezhepler Tarihi Hocası olan bir ilahiyat profesörü. Kısa bir aneknot anlattı konuşması içinde. Bir taraftan insanın içini acıtan bir taraftan çok anlamlı bir bilgi içeriyor. Bir arkadaşı anlatmış. Endülüste yani İspanya’nın şehirlerinden bir barda yaşlı bir adamın birine seni rahatlatan şeyler nedir? diye soruluyor. Adam bir işte içki rahatlatır birde babamın bana öğrettiği bir Türkü var onu söyler rahatlarım diyorlar. söyler misin diyorlar o türküyü bizde dinleyelim. Dinliyorlar ki Türkü diye söylediği sözler Fatiha süre. Yaşlı adama diyorlar işte bu müslümanların kitabından bir sure işte bunu her ibadetlerinde okurlar. Adam şiddetle itiraz ediyor olur mu diyor kafirlerin sözlerini ben nasıl söylerim.
Velhalsıl 1500’lü yıllarda Endülüs müslümanların idaresinden çıkınca birçok müslüman orada kalmak zorunda kalmış. Ama bu kalışta büyük bir baskı görmüşler. Dinlerini yaşamanın önünde bir çok engellerle karşılaşıyorlar.
Sonuçta medeniyet bir devir daim yapıyor. Bilimsel anlamda Eski Yunandan güneye İslam Alemine geçen medeniyet oradan Endülüs üzerinden tekrar Batıya geçiyor. Sanki bu dönüşüm hep böyle devam edecek gibi oradan yine Türkiye üzerinden İslam alemine geçecek. Bir taraftan Batı Medeniyeti insanlığa verdiği şeylerin bir bitim noktasına gelinmiş gibi gözüküyor. Artık insanların sadece refah olarak ilerde olmaları yetmiyor. Artık manevi olarak kendilerini tatmin edecek arayışlar içindeler.
İşte insanın gerçek anlamda medeni olması demek olan İslam; batının ve bütün insanlığın ihtiyacı olan Medeniyet. Eğer bu medeniyeti taşımada elimizi taşın altına koyup örneklik etmezsek aç kurtlar gibi birbirini yiyen batının bir sonraki adımından başka bir şey olmayacağız. Burada evreler yanlış olabilir ama genelde İslam Aleminin özelde Türkiye’nin bütün dünyaya söyleyecek çok sözü var. Kur’anı Kerim’i, Allah’ın mesajını bundan habersiz insanlara doğru şekilde götürmek adına yapacak çok işleri var. Bu sorumluluğu müslümanlar yüklenmek zorunda. Aksi halde kapitalistlerin insanlıktan çıkmış emelleri kendileriyle birlikte bütün dünyayı kana bulmaya devam edecek.