3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
837
Okunma
Merhaba baba, ben kızın. Hani o çok sevdiğin, küçükken sürekli beraber gezdiğiniz, güldüğünüz, gözyaşına kıyamadığın, ona doyasıya sarıldığın, mutluluğu için çabaladığın o minik kızın. Ama o minik kız öldü baba. Sen bizi bırakıp gittiğinde sadece gitmedin baba, kahramanı olduğun o kızı kalbinden bıçakladın. Mutlu musun ? Gittiğinde yerde daha mı güzel hayat ? Gülebiliyor musun ? Ara sırada olsa arkada bıraktığın, yaralı bir kızın olduğu aklına geliyor mu ? Benim geliyor baba. Senin gittiğin gün aklımdan çıkmıyor. Senle güldüğüm, beni koruman, sana sığınmam, sana kahramanım değişim hepsi aklıma geliyor. Ama benim canımı bunlar yakmıyor artık, alıştım. Benim canımı "Baba adı ne ? " diye sorduklarında dolan gözlerim yada insanların bana acıyan gözlerle baktığı anlar da yakmıyor artık. En çok " Bana bir masal anlat baba" şarkısı çalınca aklıma gelen sen ve küçükken anlattığın masallar acıtıyor baba. Sen benim masallarımı yıkan adam, bana nasıl bir daha masal anlatırsın. Sen kahramanı olduğun minik kızı vuran adam, nasıl yeniden masallar yazarsın. Üzgünüm baba, bu kız hep sana kırgın büyüyecek. Küçükken gülümsediği anılara şimdi gözyaşı akıtarak, senin olduğun her fotoğrafı yırtarak, bıraktığın o yarayı kendi kapatmaya çalışarak büyüyecek. Ama yine de sağol baba, bana güven konusunda çok şey öğrettin. Sen bana dik durmayı, kendi kendini savunmayı öğrettin. Acıların üstesinden nasıl geleceğini, sen bana yalnızlığı öğrettin baba. Ve sana mutluluklar, gittiğin yerin bizi bırakmasına değmesi dileğiyle.