Türk Milletinin geleceği ve yükselişinin temeli, geçmişte olduğu gibi bugün de Türk kadınının elinde ve iffetindedir..
Öyleki farkına varamayanların bunu Milli bir şuur içinde idrak etmeleri yeterli olacaktır..

Türk Kadınının, Asırlar öncesi Tomris Kaan ile başlayan mücadele ruhu, Nene Hatunlar ile devam etmiş ve bugünlere Mürüvvet Kekilli Analar ile büyüyerek süre gelmiştir..
Çok şükür ki, bugün de aynı ruh ve heyecan ile Milli hassasiyeti taşıyan milyonlarca Türk kadını onların mirasına sahip çıkmaktadır..

Yine asırlar öncesi, kendi istiklâlini hiçe sayarak İran’lı hükümdarın evdeşlik teklifini red eden ve Millitinin İstiklâli uğruna hükümdara savaş açan ve bu savaşı kazanan Tomris Kaan, geçmişten günümüze en güzel örnek olarak Tarihimiz de durmaktadır..

İffetine düşkün olmak, Türk Milletinin Yüce kadınlarına has olan bir duruş olması hasebiyle Tarihin her sayfasında gururla görmek teferruatsız bir gerçektir.

Zira Çinlilere esir düştüğü halde Çin imparatoru ile evlenmektense canına kıymayı seçen Dilşad Hatun ne ise;
İstiklâl harbin de Namusuna, ırzına yani Vatanı uğruna cepheler de Er’ce cenk eden Türk kadınları aynı asil soydandır..

Her bir Türk kadınının kalbin de ve damarların da birer Nezahat Onbaşı kan’ı taşıdığının farkına varması çokta zor değildir..

Öyle ki Nezahat Onbaşı Çanakkale cephesin de henüz 12 yaşındayken onbaşı rütbesi almış ise, bu Kahramanlık evlatlarına büyük bir mirastır..

Bilinmelidir ki, Türk kadınının her biri birer; Kara Fatma, Tayyar Rahmiye, Süyün Bike Han, Raziye Begüm Sultan, Nene Hatun, Kılavuz Hatice, Dilşad Hatun, Börte ve ismini zikredemediğimiz nice Kahramanlardır..

Bu sebeptendir ki gelecek Türk kadınında, Türk kadını Vatanın da can bulur..

Var olsun Türk Anası, yaşasın Türk kadını..

Hayrettin GÖNÜL