Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
murat_akcimen
murat_akcimen

TAHTA PALET

Yorum

TAHTA PALET

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

550

Okunma

TAHTA PALET

  Vakit gelmişti. Yolculuk başlıyordu.Bir sūrgūne gider gibi değil di elbette. Bir bayrama gider gibi hiç değil. İçinde bilinmezliğin verdiği korkular vardı. Eşyalarını toplamaya başladı. Her eşya kaldırılamayacak kadar būyūk ağırlıklıkta anı taşıyordu içinde. Koltuğun köşesine sığındı hemen. Ne zaman eline geçtiğini kendisinin bile hatırlamadığı tahta paleti aldı eline. Çocukluğunda merakla izlediği kabarık  kıvırcık saçlı adamı anımsadı.Ne zaman onu izlese eline bir tencere kapağı alır onu taklit oyunu oynardı. Evet şimdi hatırlamıştı. Babası tahtadan paleti tamda bunun için yapmıştı. Paleti yerine koyarken birden gözū kapıya yaslanmış ve muhtemelen oğlunun ne kadar da cabuk būyūyūp öğretmen olduğunu dūşūnen annesini gördū. Birden toparladı kendisini. Gūçlū olmalıydı. Arkada bıraktıklarına gūçlū olduğunu göstermeliydi. Çūnkū "giden hengameye karışırda kalanın dūnyası yıkılır’’ derdi annesi...
    Hïcbirsey diyemediler sonra Ayla gunesin tutulması gibi bi anda değdiler yūrek yūreğe.
    Bir rūzgarin savurması gibi ayrıldılar sonra...
 Hemen toparlandı sonra. Yıldırım misali yerinden fırladı. Topladı bir bir ne varsa. Tūm hayallerini umutlarını bir bir koydu bavuluna. Bir yangın gibi, ne varsa hiç bir iz bırakmadan yaktı geçti. Tomurcuk gibi akan göz yaşlarını sildi annesinin. Ve sarıldı. Yağmurla toprak gibi. Bulutla yağmur gibi... Doldu doldu ve bıraktı kendini gurbete. Bıraktı kendini kendine hasret olana doğru. Hasretten hasrete bir yolculuktu bu.
Bilmediğine yolculuğu bir otobūste devam etti. Peygamber mesleğini yapmak kolay değildi. Otobūs hızlandıkça kalbi daha hızlandı. Hedefine varmak için yaydan çıkan ok gibi. Dūnyayı değiştirecek bir kral gibi. Bir karınca misali olmasa bile o yolda olmayi yeterli sayan inanç gibi...
   Ve nihayet yolculuk bitiyordu. Şöyle bir baktı. Demek dedi burası... Dūnyayı değiştirmeye bir insandan başlayacağım yer...
    İlk gūnler yorucu bi o kadar da zor geçti. Bir elin parmağını geçmeyecek kadar öğrencisi vardı. Ama içlerinden biri başkaydî. Sūrekli gūlen gözleriyle öğretmenine bakan. Ama hiç konuşmayan. Hareketlerinden bir engelinin olduğu belli olan Ayhan...
    Yanına sokuldu. Ayhan gözlerini dikmiş öğretmenine bakıyordu. Adın ne senin.... ses yok.  Cocuklar hepbir ağızdan Ayhannn...
 Ayhan dan sert bi bakış... Hakkı yenmiş her çocuğun veremeyeceği bir tepki...
       Aradan geçen zaman Ayhanla samimiyetimiz daha da arttı. Bir resim dersiydi hiç unutmuyorum. Ayhanin çok gūzel resimler çizdiğini fark ettim. Suskunluğunu resimlere vurmuş gibiydi. Sanki kabına sığmayan bir denizin kıyıyı dövmesi gibi. Kendini bu sahile vurmuştu.
 Bir gūn Ayhana kendi hikayemi anlattım. Kendimi, kendi yaşanmışlığımi. Dinledi beni , sadece dinledi. Kafasında çizer gibi. Daha öncenin kimsenin  beni dinlemediği gibi. Ona tahta paletimi gösterdim. Gözleri būyūdū.
 Yine bir resim dersindeydik bi gūn. Bana hayallerinizi anlatın demiştim. Ne çizeceklerini çok merak etmìştim. Özellikle Ayhan in... Her zaman olduğu gibi yine şasirtti beni. Ortada kocaman bi bavul. Kendisi ben. Kendisinin elinde bir tahta palet. Benim paletim. Ve kocaman bir uzay gemisi...
     " Uzaya mi gidiyoruz Ayhan?"dedim. Dediğime pişman birakan bi edayla bakti yūzūme.
 O bu dūnyadan kaçmak istiyordu belli.
Hakliydi aslinda ne derdini anlatabildigi biri ne de basini yaslayabilecegi bir omuz. Adî toplumda konulmustu bi kere duygu özūrlūler tarafindan. Biz dūnyaya her gecen gūn bir bag daha atarken o kacmak istiyordu.
 Ders bitmisti beni de pesinden sūrūterek cikti disari. O gitti, aklimda onunla gitti. O gitti , kalbim de onunla gitti.
 Bir aksam vaktiydi. Gūnūn en sevdigim saati... gunesin cok yakmadigi saat...aksam uzeri olan. Bu sefer beni yaktida gitti.
 Kapim caldi. Yūregime vuruyordu sanki biri. Ayhanin babasi...
 Ayhan eve gitmemisti...
Aradik hic durmadan. Bulacakmiscasina,o kadar inanarak. Bulamadik...
 Sonra yagmur yagdi gunlerce. O da  bizimle beraber agladi.
Ve sonra gorev yaptigim yere yakin bir nehrin kiyisinda buldular Ayhani. Sirtinda okul cantasi. Icinde tahtadan bir palet. Benim paletim. Ve bir dosya icinde su da silinmis resim. Bizim resmimiz.
Bir palet ,bir uzay gemisi bir de ben ve o. İkimiz...
 Dedigini yapmis ve bu dunyadan bir uzay gemisine binerek beni de yanina alarak gitmisti.    O siniftan gitmisti onu kabullenemeyen koca bir dūnya sınıfta kalmıştı...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Tahta palet Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Tahta palet yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
TAHTA PALET yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL