Bir kadın kocasına der ki: "yeniden evlenmek ister misin? Ben gerçekten senin evlenmeni istiyorum.

Bunun için sana elimden gelen yardımı yapmaya hazırım.

Eğer evlenmek istediğin hanım resmi nikah isterse ben imam nikahlı eşin olarak kalmaya razı olurum.

Eğer "iki eş geçindirmek masraflı olur" dersen, bil ki ben fakirlikten sana yakınmam, "yeni eşine ne aldıysan bana da al" demem.

O hanımdan da çocukların olursa onları kendi çocuklarımdan ayırmam.

Adam şaşkın "ne oldu neden böyle konuşuyorsun" der.

Kadın: "bunun karşılığında senden tek bir isteğim var" deyince,

Kocası merakla sorar: "nedir isteğin?"

Kadın: "namaza başlamanı yani bayramdan bayrama değil beş vakit namaz kılmanı istiyorum" der.

Adam karısının lafı döndürüp dolaştırıp yine namaza bağlamasından sinirlenir: "Allah Allah, bende bir şey diyeceksin sandım, yahu! Senin için kumaya bile razı olacak kadar önemli mi benin namaz kılmam? Yoksa beni sevmiyor musun? Bak buna dayanamazsın sonra bana kahır edersin."

Kadın sakin bir şekilde kocasına tebessüm eder ve:

"Kocacığım sen bana bir ortak koşsan ve ben sana bunun için kahır etsem, sen benden uzaklaşabilirsin, kafanı bana takmadıkça kahrolmazsın ve başka bir kadın yani diğer eşin, seni teselli eder.

Hem ben ölümlüyüm sana kahır etsem bile bu ebediyen sürmez.

Fakat sen, Allah’a ortak koşmaya devam edersen, bil ki "O" ölümlü değil onun kahrı seni ebediyen yakar.

Hem Allah’tan başka İlah yok ve sen O’ndan uzaklaşamazsın, kaçamazsın, sığınacak başka ilah da bulamazsın.

Şimdi düşün, senin namaz kılman senin için mi? yoksa benim için mi çok önemli, şimdi düşün ben seni seviyor muyum, sevmiyor muyum? der.

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla

Hepiniz O’na yönelerek O’na karşı gelmekten sakının, namazı kılın; müşriklerden olmayın.
RUM Suresi 31.