Bir kişiye, bir partiye, bir ideolojiye değil; doğrudan doğruya vatana düşmanlık eden, bu açıdan da ortak düşmanımız olması gereken bir güruh olan komünistler, ne yazık ki "Moskof uşağı" yerine "görüş sahibi" olarak anılıyorlar.

Haberlerde sıkça duyduğumuz "karşıt görüşlülerin kavgası" gibi hassasiyetten yoksun ifade de bu yersiz hoşgörünün sonucudur. Bu ifadeyi olağan karşılayan kesim, acaba "karşıt görüşlülerin" kavgasında tarafların kimler olduğunu bilmiyorlar mı?

Bir tarafta bu vatanın evlatları, diğer tarafta önüne gelen halka toprak isteyen vatan düşmanları var. Bir tarafta şehit çocukları, diğer tarafta Moskof’un, Ermeni’nin çocukları var. Şimdi nasıl olur da kalkıp bu kavgayı karşıt görüşlülerin kavgası olarak nitelendirirler ? Hedefleri bunlardan farksız olan dağdakiler terörist oluyor da, bu şehirdeki teröristler nasıl "karşıt görüşün" bir tarafı oluyor ?

"Üniversitede terörist istemiyoruz" gibi haklı bir beklenti görmezden gelinirse, daha çok şehit Fıratlar görürüz. Şehirdeki teröristlerin bağlı oldukları terör örgütleri tespit edilip, gerekenin yapılması devlet için çok zor bir şey olmasa gerek. Okuyup, düşmanı olduğu devletin imkanlarından faydalanıyor her biri. Millet aleyhine çalışıyorlar alçakça.

Hatta bu öyle bir alçaklık ki, dağdaki teröristlere ilaç gönderip, devlete 250 milyon lira zarar bile yaptırıyor. Dün devletin okuttuğu doktorlar, hastanelerde 1500 teröristi tedavi edebiliyor.

Bütün bunlar ortadayken, bu alçak Haçlı kalıntılarına hala hoşgörüyle bakanlar, "karşıt görüşe" taraf olarak gösterenler şehitlerin, şehit annelerinin, sabrı kalmamış bu milletin yüzüne nasıl bakacaklar ? Üniversitelerde teröristler cirit atarken, bunları görmezden gelenler nasıl hesap verecekler ?

Faşizmden dem vuran, ama sıra fikir faşizmine gelince en önde kendileri olan Moskof artıklarına ettiğimiz tahammül fazla bile; tabii Ermeni kalıntılarına da. Komünizm maskesini takıp, asırlık amacına ulaşmak isteyen gerçek Ermeni tohumları, fikirlerini Türk düşmanlığı üzerine kurgulayan ve milletimiz için komünistler kadar tehlikeli olan topluluktur.

1915’in intikamını almak isteyen 519 bin Türk’ün katiliyle, 13 milyon Türk’ün katili olan iki eli kanlı Türk düşmanının aynı safta olması şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan, gerçekler gün gibi ortadayken vatan evlatlarının yanında yer almayıp, meseleye tarafsız kalan kesimdir.

Asrın hışmına uğramış da olsa, bu milletin hafızası en büyük Türk düşmanlarını, ekmeğini yediği devlete kurşun sıkanı, taraf olması gerekirken sahte arabulucuk rollerine bürünenleri asla unutmaz. Bu milletin böyle bir hafızası varken, hainin ne üniversitelisini unutur, ne medyasını, ne de milletvekilini!..