Kitap okumak: insan aklının daha düzenli, beyin çarklarının daha iyi dönmesini sağlar. Kitap okumak insanın kültürünü, modern yaşamını ve hayata başarısını besler. Çoğumuz bunları bildiğimiz halde maalesef kitap okumuyoruz. Bir kitabı okumak, bir gazeteyi okumak genelde çok ağır gelir bizlere. Bunun temel sebebi küçük yaşlarda bu alışkanlığı edinememiş olmamızdır. Bir çocuk okumayı söktüğü andan itibaren okumaya teşvik edilmeli, bunun için çeşitli etkinlikler, projeler oluşturulmalıdır… Okumasa da olur, herkes okuyacak diye bir şey yok gibi saçma sapan düşünceleri antibakteriyel deterjanla silmeliyiz kafamızdan. Bu tür düşünceler yüzünden sabah haberleri izlediğimiz de bıçaklı kavgada 2 kişi öldü, 40 yaşındaki adam 13 yaşındaki kıza cinsel istismarda bulundu ya da piknik yapayım derken koca ormanı yaktı gibi haberlerle karşılaşıyoruz.
Bütün bunların önüne geçmek için okumalıyız. Teknoloji çağı dediğimiz 21. Yüzyıldayız gelişmemiz, geliştirmemiz lazım. Bugün baktığımız da herkes almış eline kâğıt kalem durmadan bir şeyler yazıp duruyor. Sormak lazım günlük kaç sayfa okuyorsun? Eminim ki çoğu okumadan yazıyor. Amaçları da yazdıklarıyla insanlara ışık tutmak değil bu bariz belli. İdealleri popüler olmaktan başka bir şey değil yani. Eğer öyle olmasaydı çok yazmaktan ziyade çok okuyan kitlemiz olurdu. Eskiler yazmaktan önce okumayı yeğlerdi. Yazdıklarıyla bizlere yol gösterirlerdi. Onun için yazan çok az bir kitle vardı. Devreler değişmiş bu devranda okumadan da yazabiliyorum evrimi yaşıyoruz. Aman yazın yazın 10 gün sonra bu yazdıklarınızı da okuyor musunuz? Çok merak ediyorum doğrusu… Dolmadan boşalırsan uzun süre yazmayı unut demişti üstadım Prof. Dr. ERDOĞAN ALTINKAYNAK O günün gecesi uykuya dalan şafağın bekçisi olmuştum. Bana neyi öğretmek istemişti acaba düşüncesiyle kucaklamıştım sabahın ilk ışığını. İşte tam da bana bütün bunları anlatmıştı o kısacık derin cümleyle… Sonra bir başka üstadın sözleri gelmişti aklıma büyük üstat MEHMET AKİF ERSOY sanatın %90’nı ter ancak %10 ilhamdır demiş. Bu söz de durumumuzu çok iyi özetliyor aslında… Çalışarak sanat yapmalıyız %10 ilhamla ancak çeşme başı âşıkları anlatabiliriz bu da sanat değil ilhamın bebeği olur. Biz de üvey baba pozisyonunda kalırız. SANATIN İÇİNDE TERİNİ BULAMAYAN SANATÇI DEĞİLDİR VE TARİHİN SİSLİ SAYFALARINDA KAYBOLMAYA MAHKUMDUR….