Ne beş yıldızlı otellerin lüks dairesi nede kadife tüylü yastıklar rahat bir uyku uyumama yeter miydi acaba. Senin kokunu içime çekerek uyumamın yanında.. hep seni düşünerek hayal ederek bütün günün yorgunluğu üstüme çökmüş şekilde eve yorgun argın geldiğimde dizlerine basımı koyup gözlerine bakarak uyumak

Ne zorlukları aşmıştık seninle ne engelleri geçmiştik maratoncular gibi el ele koşarak ne umutsuzluklar umuda dönmüştü senin ellerinden tutup gözlerine bakarken. hasret ateşim sönmez miydi sana sarılınca senin yanında yokluğunu yasarken
şimdi yoksun ne, cafcaflı lux dairelerde kalacak kadar cesaretim nede senin gıbı birini bulup sevecek kadar ömrüm nede askın sevdanın göğsümdeki atışlarını dinlerken dik duruşum onlarda yok artık

Oysa onları binlerce kez alacak kadar gücüm hepsini sığdıracak kadar yüreğimde sevdam vardı bunları ne sevmeyen yüreklerin ne de seven yüreklerin alacak kadar sermayesi yok ilk bahar asıklarına satsam belki geliriyle bir ömür alırım

Artık sen yoksun ben ömrümde iki şeyi karşılıksız sevdim bir bu vatanı birde seni be sevgilim ne benim sevdam satılık ne yüreğim benim içimdeki sevdan karşılıksız o yüz den ne satılık sevgim var benım nede kiralık nöbetcı sevgilimiyim ben her dönüşünde sevilecek kol çantasımıyım ki giyilen elbiseye göre kola takılacak omuzlarımda sevginin yükü o kadar çok ki taşıyamıyorum

yüreğimdeki sevgi sana ait senin sevgin sevgimize hiç ihanet etmedim gelde vereyim emanetini üstümde yükü kalmasın