Eski dönemlerde rivayet odur ki, Kargalar 300 yıl yaşar gibi bir inanış hakim. Hikaye bunun üzerine. Tabi, kim takip edecek kargayı ki, biri laf etmiştir, bunlar 300 yıl yaşıyor diye, diğeri ne bilsin, ismi, namı yok ki, he doğru veya atma recep bizde din gardaşık diye karşı çıksın.

Oysa bu gün kargalarla ilgili belgeseller var ve o yıllarca alık bildiğimiz karganın, yaşayan en akıllı hayvanlardan biri olduğu ve ancak 30-40 yıl yaşadıkları bilgisini kolaylıkla edinebiliriz.
Belki de, İnsanoğlu’nun yıllarca alık bildiği karga, hayvanlar aleminde, akıl küpü olduğu, bir çok kuşun, bir çok şeyi kargadan öğrendiği de bilinebilir.

Her neyse biz hikaye’ye geçelim. O eski dönemlerde kartal ve karga gökyüzünde karşılaşmışlar. Kartal şöyle bir bakmış kargaya, birazda uzun yaşadığına haset,
- Sen demiş, ne yapıyor, ne yiyorsun da 300 yıl yaşıyorsun.?
Karga, bakmış, gök yüzünün kralına,
- Yok öyle özel bir şey efendim, ben leş bile yerim. Ayırt etmem.
Peki demiş Kartal, biraz da aç. Başlamışlar uçmaya. Yukarıdan
İyi gören Kartal, bak şurada bir at leşi var. Hadi yiyelim. İnmişler
Leşin başına, karga,
- Buyur demiş.
Kartal iştahsız bir şekilde bir iki gaga atmış, hiç hoşuna gitmemiş ve bırakmış yemeyi.
- Bak karga, bunu yiyip 300 yıl yaşayacağıma, ben canlı avımı yiyip,30 yıl yaşamaya razıyım. Hadi sana kolay gelsin deyip, havalanıp uçmuş.

Kartal ya da Karga olmak bir tercih meselesi değil mi.?