Uzun oldu en son nefret içinde parmaklarımı kırmamdan beri.

Evet. Bir yolu bulunur. Ölüm ve yaşam arasındaki bu saçma çizginin rengini kendi tükürüğümle bulandırdım. Şimdi soyulmuş derisiyle birlikte yakın parmak kemiklerimin duvarda çatırdaması arasında bir sinir krizi mevcut ve eğer bu ahmaklar karşıma çıkarlarsa kafataslarında iyileşmeyecek santimlik kırıklar oluştururum.


Öyle zamanlar vardır ki pek sık yaşanmasa bile -ki günümüzde bir hayli artış gösterdi- yaşandığında da insana kan kusturan ahmak sürüleri türer. Şike ile birinciliğe ulaşmış canlı ama eksik sperm. Bir annenin yüreğini en çok acıtan hayatının bu kısmıdır kuşkusuz. Şimdi anneyi bırakıp dünyaya atılan bu şerbetinde hayır olmayan ucube kılığa gelelim. Rütbesini kanalizasyon deliklerindeki fareler gibi yalanarak alan, yarım akıllının zerresi etmeyecekken hemde.... Nasıl oluyor bu iş. Otlaktaki yemden efendim. Boynu her daim yere eğik. Ne acayip ki henüz ayakkabısını görememiştir. Boynu saygıdan yerde değil haaaa. Ota ve boka hürmetten. Nitekim bu şeref yoksunu zat, bir alim de değil. Peki nedir?. Çok isterdim Cemil Meriç gibi girebilmeyi cümleye. Nefii gibi öldürmeyi ve öldürülmeyi. Ama yettiğince gidiyor. Ne hayrı kalmış ki bu puştun yeryüzünden nasibi mi var? Bok böceği olsa nasibi yine bok... Biz eşref-i mahluk cübbesini giyerken mahlukun yerini dolduran enik. Yetememiş yaranamamış yeri geldiğinde ölemeyip zulüm eden hem etrafına hem eşrefe... Edilmeyen her bedduanın altında kalsa yeri. Kalsa bari. Yerin yedi kat altındayken gökyüzü benim demek kadar saçma bu hödüğün varlığı. Ben olsam kustururdum bütün beynini. (Varsa tabi) Sonra süpürgeye sap yapardım bedenini. Yel getirsin pisliği bu boğulsun. Paranın mağduru ben mi yoksa o mu? Alnın terleyince ben olursun okuyan. Anana bacına söverler üzerine para alırsın şerefinle takas. O zaman o olursun. Bir yaratık heyetinin cemiyetlerinde adak olarak durur gibiyim. Kendilerini helak edecek bir cümleye sahip olduğumdan habersiz bir yerinden hayatıma sızmışlarken. Ben söylerim de ellerim terler. Boş yere olsa eyvallah da... Hararet kazandırabilir. Ne kadar sevimsizsem o kadar nefret doluyum. Şerefiyle birlikteliğim gün boyu yetebilecek kondomlarla desteklenmiş vaziyette bu çalılara gizlenmiş edep yoksunu saygısız mahluk sürüsünün.

Şimdi ilk olarak yukarıda yazamadığım her küfür için kendimden özür diliyorum. Normal şartlar altında yazacaklarımın şiddeti açık deniz gibi yada çizgisiz kağıt gibi olurdu(!) Uzunluğu da... Bilenler bilir zaten. Neyse uzattım. Bitiriyorum.

Sevginin önüne geçen orospu çocuklarının şerefine!

Bitti.


Bahattin BERKDİNÇ
17.04.2016