Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
AŞKIN COĞRAFYASI
AŞKIN COĞRAFYASI

LUT GÖLÜ'NÜN FENOMENİ

Yorum

LUT GÖLÜ'NÜN FENOMENİ

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2260

Okunma

LUT GÖLÜ'NÜN FENOMENİ

Günümüzde bir kısmı İsrail bir kısmı Ürdün içinde bulunan Ortadoğu’da yer alan göldür. Müslümanlar tarafından Hz. Lut’a bağlanarak Lut Gölü adı verilmiştir. Batılılarca ise gölün etrafında fazla bir şey yetişmediği için Ölü deniz denilmiştir. Ayrıca fena kokulu göl ve deniz, tuz denizi, Sodom ve Gomore Denizleri gibi isimlerde verilmiştir.

Gölün jeolojik yapısı ilginç özellikler göstermektedir. Toroslardan başlayıp Ortadoğu’nun batısı boyunca uzanıp, Lut Gölün bulunduğu alandan devam edip, kızıl denizden geçip Doğu Afrika’ya kadar uzanan dünyanın önemli tektonik çöküntüsü(Rift-Fay Hattı) içerisinde bulunur. Üçüncü zamanın ikinci yarısındaki tektonik hareketlerle oluşan derin çukurluğun içerisine çevrede bulunan suların (Şeria Nehri ve bazı küçük dereler)birikmesiyle oluşmuştur. Bu dönemde bu coğrafya parçasında büyük tektonik olaylar sonucunda oluşmuştur.

Lut Gölü Akdeniz’in yüzeyinden yaklaşık 396 metre daha alçaktadır. Gölün en derin yeri de 400 metre olduğundan, göl tabanı Akdeniz’in yüzeyinden yaklaşık 800 metre alçaktadır. Bu, dünyanın en alçak noktasıdır: Asya’da Baykal Gölü ve Hazar Denizi’nden sonra dünyada en derindeki 3. göl tabanıdır Dünyanın deniz yüzeyinden aşağı olan başka bölgelerinde alçaklık en fazla 100 metre kadardır. Lut Gölü’nün başka bir özelliği de suyundaki tuz yoğunluğunun çok yüksek olması, tuz miktarının %30′u bulmasıdır. Bundan dolayı gölde balık ya da yosun gibi herhangi bir canlı yaşayamaz. Gölün suyuna canlı batmayıp, insanı rahatlıkla yüzeye çıkarır. Batı dillerinde Lut Gölü’ne “Dead Sea” (Ölü Deniz) denilmesinin sebebi de budur. Akarsularla beslenmeyen ve 620 km² civarında bir kaplayan Lut Gölü önemli jeolojik yapıya sahiptir.

Kur’ân-ı kerîmde, eski zamanlarda bu bölgede yaşayan insanların kendilerine peygamber olarak gönderilen Lut aleyhisselâmı dinlemediklerinden ve şehvânî(Livata yaptıklarından) azgınlıklarında ısrar ve inat ettiklerinden, Allahü teâlâ tarafından yurtlarının alt-üst edilerek helâk edildikleri bildirilmektedir (Hicr, Araf ve Hud Surelerinin ilgili ayetleri). Tefsir âlimleri bu bölge halkı helâk edilince, altı üstüne gelen yurtlarından kaynar sular fışkırdığını ve böylece burasının göl hâline gelip, Lut Gölü ismiyle anıldığını yazmaktadırlar.

Günümüzde Lut Kavmi’nin izleri, hala gözle de görülebilir… Kayıkla Lut Gölü’nün alt ucunda gezildiğinde, güneş ışınları da suya uygun bir açıyla yansıdığında, insan şaşılacak bir görünümle karşılaşır. Kıyıdan biraz ötede suyun içinde ağaçların belirdiği görülür. Bunlar da gölün son derece yoğun olan tuzlarının algıda yanıltma yaptığı ağaçlardır. Derinlerde yeşil renkte görülen ağaç gövdeleriyle ağaç artıkları çok eskidir. Bir zamanlar bu ağaçların yapraklarının yeşillendiği ve çiçek açtığı yer yani Siddim Vadisi, bölgenin en güzel yerlerinden biriydi. Buralarda büyük bir medeniyetin izleri hala durmaktadır.

Kuran’da lut gölü çevresinde gelişen olaylara temas edilmiştir. Fakat Lut Gölü’nün adı verilmemiştir. Dinler tarihi ve Kitab-ı Mukaddes(Tevrat-İncil) arkeolojisinde önemli bir yeri bulunmaktadır. İşledikleri büyük günah olan livata(Homoseksüel ilişkiler) sonucu altüst edilen Sodom Ve Gomore Şehirleri ve çevrede bulunan diğer şehirlerin araştırılması arkeologlar tarafından sürdürülmektedir. Halen kesin bir sonuca ulaşılmamıştır. Bu konuda araştırmalar devam etmektedir. Bölgeyle ilgili bilgilere ilahi kaynaklardan ve jeolojik araştırmalardan ulaşmaktayız. Tevrat’ta bu konu önem arz ettiği için bu bölgede adları verilen diğer şehirlerle ilgili araştırmalarda yapılmaktadır.

20.Yüz yılın ilk çeyreğine kadar yapılan bu araştırmalarda Lut gölünün kuzeybatı tarafında Kumran Harabeleri denilen yerdeki Mağaralar da önemli kalıntılar bulunmuştur. Dünyaya “Lut Gölü Hazineleri” olarak ta lanse edilen bu kalıntılarda önemli arkeolojik bilgiler vardır.

1946–1956 yılları arasında elde edilen bu arkeolojik l-kalıntılar Millatan önce 1. ve 2. yüzyıllara ait Aramice ve İbranice belgelerdir. Bu belgeler Kıtabı-Mukaddes tarihi ve Hrıstiyanlık açısından çok büyük öneme sahiptir.

Bu gün Lut gölü çevresinde yerleşim birimi olmamakla beraber; Çevrede daha çok sudaki kimyasal maddeleri değerlendirmeğe yönelik bazı küçük yerleşim alanlarına rastlanılmaktadır. Lut Gölünden alınan çamurda insanların cilt bakımında kullanılmaktadır. Hatta bu dünyaya pazarlayan bir şirket bulunmaktadır.

Bu gün gölü ziyaret eden ziyaretçiler gölün kasvetli havasını hissetmekte olup, burada tarihi devirlerde büyük bir felaketin olduğunu idrak etmektedirler. Atalarının azgınlıklarının günahının izlerine arkeolojik kalıntılarda rastlamaktadırlar torunları. Gölün yaydığı pis koku, aşırı buharlaşma, etrafının ve gölün içinin canlıdan yoksun olması insanı bunaltmakta olup, esrarlı bir hava estirmektedir. Ortadoğu coğrafyasının barut fıçısı olan bu bölge İsrail-Filistin bunalımın izlerini adeta taşır gibidir. İlahi kaynaklarda azgın kavimlerin cezalandırılması için yerin altının üstüne getirildiği bu bölge hala gizemini korumakla birlikte ne yazık ki huzura hasrettir.

Gölde bazı dengesizliklerin işaretleri görülmektedir: su altındaki bazı parçalar su yüzeyine çıkmaktadır. Geçmiş zamanlarda bu parçalar toplanır, kurutulur ve ısınmak için kullanılırdı. Diğer bir dengesizlik ise; gölün Doğu Şeria tarafından sıcak sülfür gazlarının çıkışlarına neden olan tabakalardır. Çevreciler, Lut Gölü’nün yok olmaya başladığı yönünde uyarılar vermektedirler. Gölün iki yakasındaki Ürdün ve İsrail’in bromür endüstrisinin buna neden olduğunu belirtirler. Ancak daha çok İsrail fabrikaları yüzünden temiz su sıkıntısı çekilmektedir. Oluklar (Tabakalar)endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Eğer bu bir tehlike değilse, bu fabrikaların kirli atık boşaltımı ayrıca zarar veren faktörlerin başında yer alır. Bu da İsrail’in sanayi artıklarının kirli sularıdır.

Dünyanın en eski yerleşim birimlerinden olan bu bölgedeki Sodom ve Gomore Şehirlerinin kalıntıları ile Kumran Mağaraları yazmaları(Lut Gölü Yazmaları) esrarını korumaktadır. Dünyanın bu deniz seviyesinden alçak alanı tarihi geçmişindeki nice sevap ve günahlarıyla ayakta olup yaşamağa devam etmektedir. İsrail’in sanayi artıkları ve küresel ısınmayla aşırı buharlaşan göl fiziki olarak can çekişmektedir. Dün azgın toplukları ilahi dengeye uymadıkları için ilahi kaynaklarda belirtilen cezaya çarpılmışlardır. Bu günün modern geçinen sapkınları da ne yazık ki Ortadoğu’nun bu coğrafyasında huzurdan uzak gölün fiziki olarak git gide ölümüne sebep olacaktırlar. Kanımca ilahi dengeye uymayan toplumlara verilebilecek en güzel ceza bu olsa gerek, göl de bizden çok sonraki tarihlerde de esrarını koruyacaktır.

07.08.2008
Tarık TORUN

GİZEMLİ GERÇEKLER
"Maddi Ve Manevi Alemlerden"

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Lut gölü'nün fenomeni Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Lut gölü'nün fenomeni yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
LUT GÖLÜ'NÜN FENOMENİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
*Pimurg
*Pimurg, @-pimurg
8.8.2008 15:19:41
incil de de sodom ve gomore olarak adlandırılan Lut kavmi en uzun graben çukuru içinde yer alır yerin yarıldığı ve bu bölgede lav katmanlarının oluşu bilim adamlarınca tesbit edilmiş sodomluların şehrine henüz ulaşılamamıştır bu şehrin göl altında kaldığı zannedilmektedir

göl karaların en alçak noktasında yer almaktadır
ve içine düşen atlayan hiçbir canlı batmadan yüzebilir içinde barındırdığı aşırı tuzlardan dolayı

zayıflamada kullanılan meşhur lut gölü tuzuda burdan elde edilmektedir

verdiğiniz bilgilerden dolayı teşekkürler hocam
aliy67
aliy67, @aliy67
8.8.2008 10:54:29
açıklayıcı ilginç ve bilgilendirici yazınızdan dolayı teşekkür ediyorum
Saygıllar efendim
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ, @sabihakucuktufekci
7.8.2008 23:39:15
10 puan verdi


saygıdeğer hocam
kutlarım yürekten araştırma bilgilendirme çabalarınızı...
sevgi saygı selamlarımla...
zakir
zakir, @zakir
7.8.2008 22:49:05
teşekkürler müstefid olduk efendim.
Ali ÖZKANLI
Ali ÖZKANLI, @aliozkanli
7.8.2008 19:57:39
Değerli Hocam,

Bu önemli bilgiler için teşekkürler.

Yüreğinize ve kaleminize sağlık efendim.

Selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Emanetiniz Allah’adır.
ezom
ezom, @ezom
7.8.2008 17:32:28
10 puan verdi
ellerinize sağlık, hocam
Kuranı Kerimde okumuştum. Allah uzak etsin bu kötü huylardan hepimizi...

hem maddi hemde manevi doyduk

yazan yüreğinize sağlık
hyazici58
hyazici58, @hyazici58
7.8.2008 17:24:02
Değerli Dost,yazını severek okudum..Lut gölünü yeniden hatırlayıp dörtbaşı mamur tanımış oldum.Hakkında kırıntı halinde bilgimiz olsada bu denli kuşatıcı bir yazıya tesadüf edememiştim.Benim için orjinal bir yazıydı..Doyumluktu efendim...Yürekten kutlarım.Selam,saygı...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL