Bir bakışa Aşk sığar mı hiç, demiş Arif !
Kainata büyük gelen, gönlümüzde yol alır...
Yay çok gerilmişse, ok hedefine varır!
Kimileri ikiden, kimileri on ikiden tat alır! (ikram)

Şairliğimin verdiği ilhamla Aşk üzerine onlarca şiir yazdım. Aşk hususunda kim derse ki Aşkı en iyi ben bilirim, bilin ki o hala hamdır. Vuslatının 742 devriyesinde Mevlana’yı anma etkinlikleri kapsamında Konya başta olmak üzere ülkemizin çeşitli şehirlerinde programlar düzenleniyor. Bu kapsamda bende Aşk üzerinden Hz. Mevlana’yı ve Aşk’ı bir kez daha analım istedim. Bugün insanlığın her zamankinden çok barışa ihtiyaç duyduğu bir zamanda Mevlana’nın ‘’Gel ne olursan ol yine gel’’ sözüyle sizleri Aşka sevgiye davet etmek istedim.

İnsanlığa hissettirilen bu söz aslında insana yapılan bir uyarıdır. Onu özüne hakikatine çağıran bu söz çok büyük bir olgunluk ifadesidir. Bu sözün Mevlana’ya ait olup olmadığı bazılarınca tartışıla dursun, söz yerinde çok ağır ve kıymetlidir. Aşk’a tekrar dönecek olursak Aşk için Mevlana şunu söylüyor;

"Bir aşkı başka aşk söndürebilir. Askta ne yükseklik, ne alçaklık, ne de akıllılık ve akılsızlık vardır. Hafızlık, şeyhlik, müritlik yoktur. Sadece kepazelik, aşağılık ve rintlik vardır. İnsanın toprağını aşk şebnemi ile yoğurdukları için alemde yüzlerce fitne ve kargaşalık peyda olur. aşkın yüzlerce neşteri, ruhun damarlarına sokuldu ve oradan gönül adi verilen bir damla aldı... aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı."

Dante ise Aşk için ;

"Geniş varlık denizinin her yanında geniş bir aşk akışı vardır. Fiziksel devinim, bitkisel yasam, zihinsel yasam... hep evrensel aşkın derece derece yükselen aşamalarını oluşturur. Aşağı derecelerinde yanılmayan aşk, akılla aydınlandığı zaman iyilik ve kötülüğe eğilim kazanır. aşk kusursuz olmayan iyiliklerin üzerinde de vardır. Hatta irade, hile ve şiddet kullanmak yoluyla bir başkasının kötülüğüne çalışmış olsa bile yine aska uyar. Kötülükler asktan uzaklaşma oranında bir takım derecelere sahiptir ve kötülük aska yaklaşmak için sarf ettiği üç oranında erdeme yaklaşmış olur... cehennem bile adalet kadar aşkın eseridir."

Aşk kalbimize yerleşmiş onu alevlendirmek yakmak ateşi ile İnsan olmaya çalışmak elimizde. Bu irade bize Yüce Yaratıcı tarafından verilmiş. Bu yüzden Anadolu erenleri insana hep bir nazarda bakmıştır. Asıl Cihatta budur. Allah’ın insanlığa verdiği mesajı önce hissetmek sonra onu yaymaktır. Bu yüzden Kuranı çok iyi anlamalı verdiği mesajı başkalarına aslına uygun olarak anlatmalıyız. Her dönemde siyasetin vesayetinden uzak tutmalıyız. Zira şartlara göre cemaatlere göre Kuranı yorumlamak kötü niyetli menfaatçilerin işidir.

Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş Veli gibi Anadolu erenlerinin Aşk için verdikleri mücadeleleri iyi analiz etmedikçe, Mevlana’nın Şebi Arus’unu anlamadıkça, iyi bir Müslüman, iyi bir İnsan olmak mümkün görülmemektedir. Tarihe şerh düşüyorum birilerinin çıkıp Din adına teröre bulaşmalarının da önünü alamazsınız.

Bazısı yanıp kül olmuş
Bazısı yanıp kul olmuş
Bazısı yanmak istemiş,
Bazısı çok uzak durmuş.

Aşk İnsanı heder etmiş
Aşk İnsanı Kamil etmiş
Aşk aşığı Mecnun etmiş
Aşk aşığı mecbur etmiş!

İkram Gökhan Akcebe

Saygılarımla.