Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Hayrettin Gönül
Hayrettin Gönül

'Karşıt Görüşlüler' Öyle mi?

Yorum

'Karşıt Görüşlüler' Öyle mi?

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

549

Okunma

'Karşıt Görüşlüler' Öyle mi?

28 Aralık 2014 Tarihinde kaleme aldığım; Kör gözler, sağır kulaklar, vicdansız gönüller yüzüne etkisi kaybetmeyen bir tahlil.. Buyurunuz efendim..

Yıllardır usanmadan tekrarlıyoruz, anlayan elbette anlıyor ama kimi anlayanda etkisinde kalmaktan kendini alıkoyamıyor maalesef.

İstisnalar ve asil duruşunu bozmayanlar hariç, bu Ülkede Milli Basın diye bir şey yoktur; Hüviyetsiz basın vardır. Onurlu mikrofonlar yoktur; şerefsiz gazeteciler vardır!..
Buna ispat isteyen var ise de, 14-25 Aralık tapelerindeki dolar havuzlarına bakması yeterli olacaktır.

Yıllardır onursuz medyanın kasten dillendirdiği ve özellikle Üniversitelerimizde meydana gelen çatışmalar için kullandığı ’karşıt görüşlüler’ terimi ne anlama gelmektedir? Kim bu karşıt görüşlüler denilen iki grup? İki grup mu var sadece? Bunu burada kabaca yine tarif etmeye çalışayım!..

Öncelikle şunu hatırlatmalıyım ki, burada iki grup söz konusu değildir. Etkin olarak bahsedilen aslında üç grup vardır. Dokunmayan yılan bin yaşasın diyen tayfa her zamanki gibi kendisine dokunulmamasını istediği için ön plandan kendini sıyırmaktadır.
Hani 1980 ihtilaline kadar ’Ezan Dinmez’ diyenler ile Sovyet türküleri çığıranlar savaşır iken, varlığından esamisi okunmayan sözde Mücahitler misali..

Göz ile görünen karşıt görüşler ise bir tarafta varlığımızı, birliğimizi ve kısacası Misak-ı Milli sınırları içinde bulunan topraklarımızda ayrı bir devlet kurma kandırmacası ile terör estiren bölücüler,
Diğer tarafta ise Malazgirt’ten Çanakkale’ye, oradan da zindanlara varan kaypak zeminde canı pahasına mücadele vermiş olan ve Bağımsızlığından asla ödün vermeyen Türk Milliyetçileridir.

Üçüncü grup ise yıllar yılı bu topraklardan nasiplenmiş, yuvasını kurmuş, karnını ve ailesini rızkı ile doyuran, bol günlerde ortalarda kahraman edaları satan, ama dar günde hiç ortalarda görünmeyen, kene misali Kurt’un sırtında yaşayan bedavacı zihniyetlerdir.

1980 öncesi Üniversite kapılarına "Muhammed’in p..leri giremez içeri" pankartı asan moskof tohumları ile mücadeleyi bırakın, karşılarına geçip bir kelime diyemeyenler ve utanmadan o pankartların altından başını eğerek geçen sahtekarlarda,
Bugün Memleket istilaya uğrayıp, hızla bölünmeye götürülürken, Bakara’mız makara yapılarak sövülürken, Al Bayrağımız gönderden inerken ve göz göre göre hakkımız yendiğini görürken bile buna susanlar, üçüncü gruptaki yılan dostlarından başkaları değildir.

Lafa geldiğinde en önde olan bu pek sayın efendiler, Üniversiteleri silah ve mühimmat ile dolduran bölücülere sıra geldiğinde ise, bir anda Din kardeşi olmakta ve üstüne utanmadan arsız bir pişkinlikle can pahasına mücadele eden Ülkücülere, ırkçı yaftasını yapıştırmaya çalışmaktan da geri kalmamaktadırlar.

Kılavuzu karga bile olmayan bu zihniyet mensupları, yıllardır bölücüleri meşrulaştırmış, Ülkücüleri kavga tarafı lanse etmeye çalışmış ve üstüne görmezden gelerek palazlanmalarına sebebiyet vermişlerdir.
Onlara dokunmayan yılan, Türk Milletine her dönem dokunmuş ve büyük zararlar vermiştir. Fakat bu gören körlere hiç bir şey olmamış, aksine varlıklarına mal daim etmişlerdir. Çünkü onlar her zaman güçlünün yanına varmışlar ve onun tarafına yanaşmışlardır.

Zira onlar "Ülkücüler bölücüler ile çatıştı" başlığını bile atamayan satılık medyanın yandaş birer piyonları, yanaşmaları, ortakları ve ganimetçileridirler.
"Alo Fatih" usulü ile yönetilen günümüz havuz medyası ve onların piyon temsilcileri, hiç bir zaman Türk Milletinden yana olmamışlar ve bu şartlarda asla olmayacaklardır da. Zira bunların azık kapısı, ya kızıl sermaye ya da haram para ile tedarik edilmesinden dolayı ruhları ve varlıkları kirlidir, lanetlidir ve günahkardır.

Kısacası bu Ülke’de hainleri görüp söylemeyen diller ile, söylenmesi gereken yerde susan diller aynıdır ve aynı yaraya bıçak saplamaktadır. Tarihin ve tarihe şan verenlerin emaneti olan Türkiye’mizin asıl sahiplerinin iki elide, Ahir zaman ve Ahiret’te bu embesillerin yakasında olacak ve mutlak hesabı sorulacaktır.

Sözün özü; Son yılların en ağır fetret dönemini yaşadığımız bu günlerde, gerek Basın gerekse normal bir Vatandaş olarak bölücü mihraklara göz yummayan ve o karşıt grupların haklı tarafında saf tutanlardan Allah razı olsun diyorum.
Yusuflar bu Memleket’te var oldukça, dilsiz şeytanlar asla emeline ve amacına ulaşamayacaklardır.

Ne Mutlu Türküm Diyene, Ne Mutlu Ülküsünü Hiç Bir Şeye Değişmeyene..

Selam ve Dua ile..

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
'karşıt görüşlüler' öyle mi? Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz 'karşıt görüşlüler' öyle mi? yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
'Karşıt Görüşlüler' Öyle mi? yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL