Insan hayatinda, yasanan ve yasanilanlar nerede olursa olsun, gercekler kosullarin etkisi altinda gelisir ve gercekler birden fazla, kendi boyutlari cercevesi icerisinde farkli olabilir. Oysa DOGRU olan tek dir.
Güzeller güzeli Vatanimizda oynanan oyunlar, ve yabanci eller tarafindan cizilmis, hazirlanmis ve uygulanmaya sokulmus seneryolar da aslinda farkli gerceklerin birer örnekleridir.
Her insanin algilama kapasitesi bu gercekleri farkli yorumlar ve bu yorumlar cercevesinde degerler bicilir, degerlendirmeler yapilir.
Bu gerek is hayatinda, gerek politikada gerekse manevi degerler icerisinde özgün benliginden hic bir sekilde özveri vermez. Dünyayi, hatta evreni yönetme kaprisi olan insanlarin, dolayisi ile devletlerin teorilerinin temelini olusturan "tek tip insan" ideolijisinin temel dayanagi iste bu gercekler üzerinde kurulur, ancak bunlar Dogrularin karsitidir.

Tarihte, dünyamizin hangi toplumuna hangi cografi bölgesine bakarsak bakalim, dogrularin savunuculari hep cezalandirilmis yada kara listeye alinmislardir.

Oysa bizleri ve etrafimizdaki gözle görüp yada göremedigimiz herseyin yaraticisi O "Yüce Sevgi", yani YARATAN, dogrulari bulalim diye yaratmisdir.

Sonucunda yasanan her dakika, insani dogruyu bulmaya dogru yöneltir, ancak bu akil, sevgi, ve yürek ister.

Birde Türkiyenin gercekleri vardir. Dogruluktan cok uzakta olan, aranmasi, bulunmasi gereken, pisliklerle dolu, YARATANA ve onun insanlara sundugu her türlü güzellikten uzak olan gercekler ve bunlara inanan milyonlarca kandirilmis insan, insanlarimizla dop dolu olan Türkiye...

Dogruyu bulmak aslinda o kadarda zor bir kavram degildir. Yaratanin bu konuda bize verdigi, hatta ayaklarimizin altina bile sundugu milyonlarca örnek dogru vardir.
örnegin, dogada kötü ve cirkin olan hic birsey yoktur. Agac, kus, ot, deniz, bulut, günes,
inek, at, cicek, yildiz, domates, kaplan, hersey ama hersey sevgi, güzellik, müthis bir mantik ve uyum cercevesi icerisindedir. Ve en önemlisi bize sunulan herseyin, ózgúr ve varolusun mantigi ile TEK olusudur. Yani basitce, su topraga düser, toprakta ot biter, gunes otu buyutur, koyun otu yer, Kurt koyunu yer, Kurt ölür ama OT olur.

Ve diger bir Dogruda, özgürlügünü, var olus nedenini, sevgisini teslim etmis, yitirmis hersey, yok olur, yada mutsuzluga mahkum edilir.
Dünya evrenden bakildiginda, bir igneninin deligi büyüklügünde bile degildir. Igne deligindeki Túrkiye, yada herhangi bir memleketin kücüklügünu siz düsünün. Birde bunun icerisindeki bir insani!. Ve biz insanlar halende, boyumuza bakmadan, evrene sahip olmaya, ona hükmetmeye calismisiz herzaman. Ne kadar komik diimi??

Türkiye, Türkiye olali, özgür olali, DOGRU olalai, rahat yüzü görmedi, iste gercek Türkiye budur.

Uyanin arkadaslar, ota, essege, kopege inanin, yalancilara inanmayin.
Unutmayinki hepimiz Yaratanimizin temsilcileriyiz, Ona layik olamaya calisalim.

Ben cok elbise gördüm, icinde insan yoktu, demis Mevlana.

Mutlulugu bulabilmek icin Dünyayi dolastim ve onu en sonunda evimin arka bahcesinde buldum, demis Konficyus.


Sevgi sadakati, cesaret itimadi ihanet intikami getirir.


Dogarken ciplak ve özgurdük, ölürkende.
Gelin ikisinin arasinda, evimizde mutlu ve özgürce yasamak icin yasayalim.