Dünya ölçeklerine göre ülkemizde özel öğretimin eğitim öğretim alanı maalesef olması gereken düzeyde değildir. Birçok gelişmiş ülkede eğitim kurumları %15-20 oranında özel kurumlar oluşturmaktadır. Ülkemizde ise bu oran hala %5’lerin altındadır. Komünist bir yönetimle idare edilen Rusya dahi bize göre daha öndedir. Gerçi eğitim öğretimdeki özel kurumların sayısı hızlı bir artış görmektedir; ama Diyarbakır’ımızda yaklaşık olarak 140-150 ilköğretim olduğunu düşünürsek özel ilköğretimin sayıları en az 20-25 tane olması lazım 50 tane lisemizin olduğu düşündüğümüzde en az 10 tanede özel lisemizin olması gerekir dünya ölçülerine göre. Bu konuda devlet, hazine arazilerinden arsa tahsis ederek, KDV oranlarını düşürerek katkıda bulunuyor; ayrıca hükümetin başarılı öğrencilere istedikleri özel okula gitmesi halinde katkı payında bulunması, teşvik açıdan iyi bir yasa olmasına rağmen Cumhurbaşkanlığınca veto edilmesi bir talihsizlikti. Bununla birlikte öyle ya da böyle her geçen yıl şehrimizde birkaç okul açılıyor. Bazen eğitimci arkadaşlarımız köhnemiş, ezber sol yaklaşımıyla buna karşı olsa da özel öğretimin önem kazanması, ilgi toplaması önemli bir gelişmedir.
Bu sene beklenenden de öte sürpriz bir gelişme oldu: Diyarbakır’ımızda özel Bilim ve Teknoloji Anadolu Lisesi açıldı. Gittim, gezdim, inceledim, mutluluğumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Toplu Konut semtinde ,karşı tarafın demet evlerinde, kenarda olması hasebiyle gürültü ve patırtıdan uzak, yeni yapılmış beş katlı bir binada eğitim öğretime hizmet vermeye hazır hale getirilmiş, “kır çiçekleri” gibi öğrencilerini bekliyor.
Tertemiz binasıyla, tecrübeli kadrosuyla,
İç açıcı sınıflarıyla,
Belki de Diyarbakır’da ciddi anlamda ilk uygulanacak akıllı tahtalarıyla,
Bilgisayar ve dil laboratuarıyla,
Fizik- Kimya- Biyoloji laboratuarlarıyla,
Resim ve Müzik atölyeleriyle, nerdeyse yok, yok denecek kadar dört başı mamur bir kurum. Bir eğitim yöneticisi olarak emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bu okulun tasarruf hakkı birilerine özgü ise de aslında bütün Diyarbakır’ındır. Burada eğitim öğretim açısından nitelikli insanların yetişeceğine inanıyorum. Bu tür kurumları gezmek, görmek, anlatmak, tanıtmak duyarlı insanlar için insani bir görev olduğu kanaatindeyim.
Diyarbakır insanı ancak eğitim öğretim çıtasını yükselterek sıkıntılardan kurtulabilir. Şehrimizde nüfus ve iş imkânı ters orantılı bir değişim halindedir. Böyle giderse bu şehir Diyarbakırlılara dar gelecek. Ancak gerek Milli Eğitim okullarını gerekse özel öğretimimizi daha nitelikli hale getirerek başarılı, becerikli, özgüven sahibi, yabancı dil ve bilgisayar bilen, kaliteli üniversitelerden mezun olmuş gençler yetiştirerek, gerek Türkiye’nin dört bir yanında gerekse Dünya’da rızkımızı aramalıyız.
Allah (c.c) kuran-ı kerimde kalem ve mürekkebe ant içmiş,”kalem kılıçtan keskindir” diye bir ata sözümüz var, o zaman yapacağımız en önemli şey,kalemimizi güçlü tutmaktır gerisi kendiliğinden gelir….Kusura kalmayın eğitim konusu anlatmakla bitmez,selam ve dua ile hoşça kalın
Eyüphan KAYA