Kerim’ce Güzellemeler -44–

Türkiye de terör çeşitleri çoğaldı. Öyle ki her alanda, her türlü terör ve terörizmle mücadele etmekte, çarpışmakta, âdeta savaşmaktadır. PKK, İŞİD (DAEŞ), küresel terör, işbirlikçi terör, ırkçı, çıkarcı, mezhepçi, güdümlü, emperyalist, ayrıştırıcı… Artık adına ne derseniz deyin! Hem de çok yönlü, çok boyutlu, çok kapsamlı, alçakça, adice, yıkıcı, bölücü, insanlıktan çıkarcasına yersiz, zamansız, mekânsız…

Kimseye ne akıl sattık, ne de akıl dağıttık,
Haddimizi bilip, aşı ahu da olsa tattık,
Suç mu dur yoldaş, gönüldaş, herkesi kardeş bildik,
Muhammedî yolda, kulak asmadık tenkitlere.

İnsanın yaşamında önemli bir yeri olan güven ve güven duygusu ailede başlar, yoğrulur ve şekillenir. Aile fertleri arasındaki ilişkiler ne kadar kuvvetliyse, ne kadar saygı, sevgi, hürmet, şefkat ve güven varsa, sair olaylar ve olumsuzluklar fazla etkili olmaz. Günümüzün baş belası, stres, sıkıntı ve depresyondan eser kalmaz.

Bir tarafta keyif çatanlar, bir tarafta cefa çekenler var. Bir tarafta göbek atanlar, bir tarafta göbeğini bağlayanlar var. Öyle bir tezatlık var ki çözebilene aşk olsun. Deniz kenarında 5 yıldızlı otelin yanı başında denizin bahşettiği odunları ısınma amaçlı toplayan bir çift.

Bazen kiminin felaketi, kiminin ziyafeti olur. Bazen kiminin ziyafeti, kiminin felaketi olur.

Dışarıda inanılmaz derecede lodos fırtınası var. Denizin böylesine deli dolu azgın fırtınalarına denk gelmemiştim. Doğrusunu isterseniz denize yakın olup dalgaların o sesine şahit olmak insana korku ve ürperti veriyor.

İnsanın memleketinde yabancıymış gibi olması kadar başka zor bir şey var mı bilemiyorum!!!

Mahallenin çocukları birbiriyle kavga ederler. Çocuğun babası oğluna der ki; "hadi oğlum git döv, neresi rast gelirse vur, kır, korkma ben arkandayım." Kavgadan sonra da diğer çocuğun babasına; "ya kardeş, ben ne kadar da tembihledim, kimseyle kavga etme, niye vurup, kırıyorsun diye, sen merak etme, ben evde onu iyi döver, kulağını çekerim.” Yani “hem nalına, hem mıhına...” Şu an dünyanın yaptığı da böyle bir şey. Hem taşeronları aracılığıyla terör saldırıları yaptırırlar, sonra da utanmadan kalkıp, “geçmiş olsun, terör kökünden kazımak gerek, bizler terör mücadelesinde yanınızdayız, arkanızdayız" derler. Utanın biraz, utanan ya!!

Yadırgamadan,
Yargılamadan,
Ayırmadan,
Ayrıştırmadan,
İncitmeden,
Sözlere, kurşunlara,
Bela ve musibetlere gelmeden,
Arz, talep ve beklentilere girmeden,
Dürüstçe aynaya bakmadan önce…
Yarın çok geç olmadan,
İyice düşünün!!

Büyük bir muhasara altındayız.
Kimler tarafından mı?
ABD, Rusya, İngiltere, birbirinden ayrılamayıp bağımsız hareket etmeyen/edemeyen Almanya, Fransa İtalya… birbirine muhtaç olan Haçlı mensupları ve taşeronları, çomar değnekleri olan İsrail, İran, PKK, Deaş…
Kimler mi muhasara altında?
İşte o saymakla bitmeyecek kadar çok olan ülkeler.(en çok da İslam Coğrafyasındaki ülkeler.)
Birazcık muhasebe ve murakabe ederseniz, anlarsınız!

Bazı günleri, hastanede hasta ziyaret günü yapmak gerekir. Farklı hastanelerin, hastaları yataklarında, özellikle de yoğun bakım ünitesinde yatan hasta yakınlarına geçmiş olsun dileklerinde bulunmak gerekir. Allah yoğun bakımda yatan bütün hastaların yardımcısı olsun. Beklemek kadar zor olan başka bir durum var mıdır bilemiyorum. Hele sonucu olumsuz bir vaka ise!..
Kerim BAYDAK
[email protected]