5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
943
Okunma
Gidelim. Hep beraber karanlığı yırtarcasına, sağlam adımlarımız olsun geride bıraktığımız.
Yırtılsın gece o pak siyahlığından, alnında derin izler bıraksın hayat. Ruha mekanik anlam katabilir, ellerimiz göğe yükselir ve dut çürüğünde kurur doru sorular. Yalnız insanlığımız vardır. Bizi, hepimizi aydınlatacak insanlığımızla var oluşumuzu kutlayabiliriz, sessiz, kederli ve yalnız.
Şimdi tüm bu çığlıklar, aklımın alamadığı kadar yükselen sesiyle, bir noktadan itibaren beni de hapsediyor. Asıl sarılmayı tenin tuzunda ya da sıcaklığında değil, kitapların yapraklarında anlayanların hissedebileceği, idrak edebileceği bir çığlıktan bahsediyorum. Orada, öylece dururken onlar, bırakıp, kilitleyip kapıyı, onlarsız günlere gidiyorsun. Bir hapistir bu, tutukluğun, ruhun acı çektiği o renksiz tecridine yenik düşersin.
Loser ya da arrested sayılabilirsin, önemli değil bunlar. Aklın artık okuduklarını anımsama da , düşünmekte özgürdür. Yaşamakta daha fazla ne olabilir?