Ben demiştim demek istemem biz demiştik ama insani hafızanın unutma geleneği devam etmekte...
Ne demişti Mehmet Akif Ersoy "tarih tekrar etmez, tarihi aptallar tekrar ettirir..." tarihten ders almayan ülkem aydını ve yöneticileri Mehmet Akif i haklı çıkarmakta yarışmaktalar... Cumhurbaşkanı aydınlara ayar verirken kendi siyasi yöneticiliklerinde Nobel ödüllü bir edebiyatçının gururunu yaşamaktaydılar... Peki öylemiydi... "Karanlığa okunan ezanlar" kitabının yazarı Nihat Genç hırsızlık ve yalakalıkla gelecek bir ödülün Türk edebiyatı için kara leke olacağını mealen söylemesinin ardından köşe bucak kovulması, tv kapatılması,
kısacası sistematik linç girişimine maruz kalması aynı yöneticilerin ahlaksızlığıydı... Ne oldu keser döndü sap dündü gün geldi hesap döndü, Hak tecelli etti aynı yöneticiler farklı frekansta... Peki ya Alev Alatlı "aydınlanma değil merhamet" kitabının ardından Rusya’nın enbüyük edebiyat ödülünü üstelik 100 yılında alırken köşe bucak gözlerden kaçırılmasının edeple, hâyâyla ve ahlakla bağdaşır bir yanı varmıdır... Olaydı yazarın kitaplarında belirttiği toplumsal çöküşler için tedbir alınırdı... Aksine kitaptaki öngörülerin çoğu bu yöneticiler tarafından uygulamaya kondu...
Peki madem geleceğe Hikmetli bir öngörüyle kılavuzluk eden erdemli insanlar varken neden illa daha karganın kılavuzluğuna müracaat edilir... Neden mazlumun eli tutulurda, zalimin eline silah verilir...
Evet Allah bize acısın, çünkü bizler beceriksiz yöneticilerimiz yüzünden, itibarlı iken itibarımızı kaybettik, zenginken fakir düştük en acısı ise tüm bilgeliğimizle cahillerin arasında yetim kaldık...
Cumhurbaşkanı aydınlar konusundaki çıkışı yerden göğe kadar haklıdır... Bu aydınların foseptik ve hatta ölüm koktuğunu daha öncede yazmıştım... Ama cumhurbaşkanlığı şikayet etme yeri değildir cumhurun Hakkı tecelli ettirdiği yerdir... Sayın Cumhurbaşkanı mazlumun elini zalime karşı bağlamayacak ki "memleketin namus erbabı en az namussuzlar kadar cesur olsun.."