Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Merve Çavuş Kıymaz
Merve Çavuş Kıymaz

UYKUSUZLUK GÜNCESİ

Yorum

UYKUSUZLUK GÜNCESİ

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

876

Okunma

UYKUSUZLUK GÜNCESİ

UYKUSUZLUK GÜNCESİ

İçimin dolusunca biriktirdim çığlıklarımı. Kimselere duyurmadım. Bir an bile şüphe çekmedim üzerime. Bendeki yıkıntıyı kimseler fark etmedi zira dışını süslü cümlelerle, sahte gülüşlerle boyadım virane kalbimin. Her sabah baş ağrılarıyla uyanıp her gece kalp sancılarıyla yatmanın ne demek olduğunu yalnız çeken bilir. Nicedir bir damla uykuya hasret gözlerimi ışığa direnmeye zorluyorum. Oysa benim için her yer karanlıkken gözlerimin bu asiliği niyedir? Kimi zaman ardı arkası kesilmeyen sözcük sağanağına boğmak istiyorum kağıdı. Sayfaları dövercesine aklıma gelen her kelimeyi yazmak istiyorum. Soran olursa kalem saçmaladı diyeceğim ben değil. Bu karanlık niyedir? Bu kayboluş, yok oluş…varlığa isyan mıdır duyduğum sesler? Bu sancılar, bu umutsuzluk bana mı aittir? Kalabalık düşlerin ortasında nereye bakacağımı şaşırdım. Hepsi renkli, hepsi güneş gibi parlıyor fakat ruhum öyle kapatmış ki perdeleri, bir küçük ışık huzmesi bile sızamıyor kör gecelerime. Belki de mantıksız konuşuyorum. Uykuya hasretim nicedir. Bu baş ağrıları, bu kalp sancıları hep ondandır. Karanlığa mı susadım, ışığı mı arzuladım bilmiyorum. Koca bir boşluğun işte tam da ortasında duruyorum. Anlamsız satırlar döküyorsam kağıda bağışlayın. Saçmalayan hep kalemimdir, ben değil. Yine de şeytanın bacağını kırdım sayıyorum kendimi çünkü kaç vakit olmuştu yazmaya cesaret bulamamıştım. Yağmurlu, puslu havalar bana göre değil. İçimi coşturmalı gökyüzü, bir parça sevinç kaldıysa yüreğimde fokur fokur kaynatmalı kanımı. Bu kadar karamsarlık hasta eder adamı. Tüm renkler içinde gördüğüm sadece siyah. Hani deseler bana yaşam sona erdi az sonra kıyamet kopacak ona bile telaş edemeyecek kadar yorgunum. Yaşlanıyor muyum dersiniz? Yok canım ne yaşlanması. Bu düpedüz umutsuzluk salgını. Araştırdım ilacını bilen yok. Ancak, varsa bir cengaver çıksın söylesin. Gökkuşağı’nın sonunda saklı altın küpünün içinde bile olsa gider bulurum ya da boş verin biliyorum ki gitmem çünkü gidemeyecek kadar yorgunum. Şimdi başlasam ev, kitap, soba, demir, kuş, kedi, sevgi, açlık, tekerlek, ses, gülüş, kadın, erkek diye saymaya bu deli olduğumu gösterir mi? Aklıma gelen her kelimeyi sıralasam bu satırlara diyorum ki belki mutluluğun anahtarı da düşüverir avuçlarıma. Öyle ya zihnimde olsaydı cevabı kendi sorumu kendim çözerdim. Tutarsızlıklarla dolu satırlarımda tutunduğum tek bir cümle var. Uykuya hasretim nicedir, bu baş ağrıları bu kalp sancıları hep ondandır.

Merve Çavuş

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Uykusuzluk güncesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Uykusuzluk güncesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
UYKUSUZLUK GÜNCESİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL