Sevgili dostlar ,

Biraz amiyane tabir olacak ama….;

HEP BİRLİKTE TOZUTALIM MI …?

Yani boyut değiştirelimi ..?

Varmısınız …!

Böyle bir muhabbete ne dersiniz…! Diyerek başlatıyorum muhabbeti…

İsteyen dinler – istemeyen gider .

İmdi ; Boyut değiştirelim ne demek..?
Önce bunu ifade edelim yada ifade edilen açıklama etrafında birleşelim ONAYLAŞALIM…

Ben sanıyorum ki;
İnsan denen varlık iki boyutlu …
Buna üç boyutlu veya dört boyutlu diyenler de olabilir. Ama ben kanaatımı söylüyorum ve insan iki boyutlu bir varlık.

Birinci Boyut ; Maddesel yönüdür Yani VÜCUT yönü ile değerlendirildiğin de ;İnsan da var olan Eli-kolu-bacağı-ayağı-kafası-gözü-kulağı- Dili dudağı beyni- kalbi- ciğerleri bağısakları vs vs vs . Gözle görülen elle tutulan nesneler yönü ile Maddesel algılanabilen boyuttan söz ediyoruz…


İkinci Boyut ise ; Enerji yönüdür Yani RUH yönü ile değerlendirildiğin de ;İnsan da var olan hisler- rüyalar yani bir şeyi olmadan vuku bulmadan önce hissedebilme yetenekleri gibi enerji yönü ile algılanabilen boyuttan söz ediyoruz… anlatabildim mi acaba…?

O halde ; Ben size, Hadi ŞİMDİ SİZLER İLE SANKİDE BOYUT DEĞİŞTİRELİM derken İKİNCİ BOYUTA GEÇELİM Mİ ? demek istedim.

İyi de bu nasıl olacak ve sen neler söylüyorsun diyenleriniz var … Bunu açıkca hissedebiliyorum arkadaşlar…


Böyle bir muhabbet içinde iken ve daha muhabbetin başında iken yada ortasında veya sonunda iken kendinize dürtü sinyali gönderip Bu ne be…! DEYÜP ..,İşin ciddiyeti ya da makarası şeklindeki bir algılamaya ola ki KAPINIZI AÇMAYIN ya da kendinizi İKİNCİ BOYUTA GEÇME HEDEFİNDEN vazgeçirmeyin yani Bu ne be olumsuzluğuna sakın kendinizi kaptırmayın ki… ilerlediğimizi fark edelim ve görebilelim….

Arkadaşlar …,
Saçma şeyler değil.., bu konuştuklarımı eğer ciddi bir şekilde değerlendirebildiğiniz de zaten yolun yarısını aşmışsınız demektir. Yani BOYUT DEĞİŞTİRME eylemine az kalmış denebilir sizin için .. Fakat daha sözün başında SÖYLEDİKLERİMİZİ SAÇMA bulan arkadaşlarımız bu ENERJİ BOYUTUNA GEÇEMEYECEKLER dir. Bu arkadaşlar ileri de bizi kendisi ile meşgul edip hızımızı yavaşlatabilirler bu nedenle onlar şimdiden GERİ DÖNSÜNLER yani MADDESEL BOYUTLARINDA kalsın bu arkadaşlar . TAVSİYEM BUDUR Oonlara…

Bize gelince BİZ NE YAPTIĞIMIZIN NE YAPMAK İSTEDİĞİMİZİN FARKINDAYIZ…

Şartlanığımız bu maddesel boyutun dışına çıkma deneyi yapmak istiyoruz. Sanki de İsviçre deki parçacık çarpıştırma deneyi gibi biz de kendi deneyimizi oluşturmak istiyoruz. Belki olurda bilime ışık olabilecek düşünceler ışığı huzmesi olurda birilerinin işine yarayabilir…

Neyse biz kaldığımız yerden devam edelim yine de . Yani TOZUTMAYA devam… Bu arada bu TOZUTMA kavramını da açıklayalım ki hakkımızda FARKLI DÜŞÜNENLER olursa ( bize acıyıp üstümüze sanki de bayılanları ayıltmak için yüzlerine SU SERPME eylemi bize de yapılmasın…

TOZUTMA demek DÜŞÜNCE KAVRAMININ EPEY YOL KAT ETMESİ HALİDİR. Ve hali ile epey yol kat eden düşünce; BİR TAKIM ENGELLER İLE karşoılaşacak ve hali ile DÜŞÜNCEMİZ TOZA DUMANA BOĞULACAKTIR.. TOZUTMADAN hiçbir şey icad edilmemiş ki ..! Arşimed bile hamamda kirlerinden arınır iken TOZUTMUŞ ve BULDUM BULDUM demiş … Hamam tası ile havuzda oynarken SUYUN KALDIRMA KUVVETİ ile karşılaşmış bulduğu budur o alim zevat’ ın . NE MALUM …! BİZ DE TOZUTURKEN BULDUK demeyeceğimizi , şimdiden kim söyleyebilir…?
Sanırım TOZUTMA kavramında da anlaşmışızdır umarım…. Gelelim şimdi sadede …

Nerede kalmıştık.., Şartlanığımız bu maddesel boyutun dışına çıkmak deneyini yapmak istiyoruz ve bunun için biraz bu konu etrafında TOZUTALIM yani düşünelim demiştik ve oradan devam ediyoruz şimdi…

Arkadaşlar değerli dostlar, lütfen ama lütfen DÜŞÜNCE ve RUH denilen unsuru bilin kabul edin ki bu unsurlar MADDESEL BİR BOYUT değildir , ENERJİ BOYUTU dur.

Biraz daha açıklamayı derinleştirecek olursak örnekler ile ilerleyelim o zaman.

Şimdi benim bu yazımı okuyan kişiye Yani Sana soruyorum .

Sen, şimdi MADDESEL olarak senin bulunduğun bölge veya konumun dışında olan bir yakınını düşün bir anlık . Diyelim ki sen İZMİR desin . senin çok yakının olan birisi de diyelim ki İSTANBUL da… Onunla zaman zaman AKILLI yada AKILSIZ CEP TELEFONLARI VASITASI İLE konuşuyorsunuz DEĞİL Mİ ?

Fakat bu konuşma esnasında şartlanma içinde olduğunuz için bir şeyleri maalesef fark edemiyor ve kaçırıyorsunuz …! Nasıl mı ; İLETİŞİMDE OLDUĞUNUZ KİŞİYE FARKINDA OLMADAN DİYORSUNUZ Kİ, AH KEŞKE BURADA OLSAYDIN … SENİ ÇOK ÖZLEDİM FALAN…

İşte film burada kopuyor bence .
Kişi nin RUHU zaten konuştuğu iletişime geçtiği kişinin yanın da zaten ama o bunu fark edemiyor .



Neden fark edemiyor . Çünkü o kişi aradığı kişinin RUHUNA değil BAĞIRSAKLARINA VÜCUDUNA vs. vs YANİ ÖZLEDİM DEDİĞİ KİŞİNİN ASLINDA MADDESEL İÇERİĞİNE OLAN ÖZLEMİNİ İFADE EDİYOR… Oysa özledim dediği şey fani . bir gün gelecek çürüyecek toprak olacak maddesel konum değiştirecek. Oysa gerçek sevgi RUHA DUYULAN ÖZLEM olması gerekmez miydi?
RUH , ENERJİ BOYUTU DALGASI OLDUĞU İÇİN FANİ DEĞİL BOYUT DEĞİŞTİRMESİ de mümkün değil . O halde ne kadar sahte ve aptalca sevgiler peşinden koşuyoruz biz ölümlüler….

Oysa ; iletişim de olduğumuz kişiye seni özledim yanımda olsaydın demek yerine SENİN RUHUNU SENİNLE KONUŞURKEN YANIMDA HİSSEDİYORUM deyip RUH peşinden koşmasını bilseydik eğer ölümlü değil ÖLÜMSÜZ olacaktık. Bunu neden düşünemiyoruz ki…! MADDESEL ŞARTLANMALAR YÜZÜNDEN HERKES BİRBİRİNE KAZIK ATIYOR VE YALAN DOLAN PEŞİNDE .. işte o yüzden GELDİK GİDİYORUZ … diyor bu şartlananlar. Ama bizim gi işin enerji boyutuna talip olanlar ne diyor biliyormusunuz.. GELDİK BURADA DİM DİK DURUYORUZ diyorlar. FARK ve FARKIMIZ bu bizim. ZAVALLI OLMAK İSTEMEYEN işin ENERJİ BOYUTUNA TALİP OLSUN… Benden söylemesi… Kimsenin ayakkabısı bağısakları kaşı gözü beni enterese etmiyor artık…!

BU BÖLÜM DE ŞİMDİLİK BU KADAR SÖYLEŞİ YETER HAFTAYA BU MUHABBETİN İKİNCİ BÖLÜMÜNDE BULUŞMAK üzere hoşca kalın ..