Sana/size sesleniyorum sözden/insan dilinden anlar mısınız,şüphedeyim!Korkarım,bir çiçeğe bile su vermediniz bilerek/isteyerek,bir güvercini bile yemlemediniz elinizle!Muhtemeldir ki, bir topun peşinde koştuktan sonra,terli terli bahçe çeşmesine geldiğinizde,sıranızı sizden daha çok susadığı belli bir arkadaşınıza da vermediniz hiç!Korkarım ağzınızı musluğa dayayıp su içtiğinizde “Allah’a şükretmeyi” de önemsemezdiniz.Sevdiğinizin elinden tutup ona anlatacak ortak hayalleriniz de hiç olmadı yan yana geldiğinizde!

Uzay yaratığı olmadığınıza göre,bir anadan-babadan dünyamıza geldiniz/komşu oldunuz bir zaman evimize/düşlerimize.Belki anneniz bize gönderdi sizi; “Ayşe Teyze,annem biraz kahve istiyor!”dediniz, “Evde kalmamış/misafirimiz geldi de!..”Yani aynı sokakları/ caddeleri/ park ları/okulları ve benzer acıları/yoksunlukları paylaştık,ortak sevinçlerimiz oldu,birlikte.

Ben uzun/süslü söz söylemesini unuttum yüreğim acıya değeli!Göz yaşlarımı kuruttum diye
mem/diyemeyiz, çünkü bunca sebep duruyor toplumca yas tutmaya!Ama fena halde yanılı
yorsunuz/çünkü sanıyorsunuz ki/sanıyorlar ki emir verenleriniz,taleplerimiz dikkate alınır/ateş yüreklere değende bir çalkantı olur/taşlar yerinden oynar ve yönetim zaafiyeti çıkar ortaya!

Unutma ey cani/ler;unutma terörden beslenen kan içici/ler ;kınından çekilen kılıç hasmını da keser,yanlış tutarsan/kabzadan tutan eli de!

Son söz:

İnsanca bir değer varsa/bir kırıntı içinizde bir yerde;
Şu ölülerimize bakın/yeter kapansın bu kanlı perde!
Yaşamı/yaşatmayı savunmayanın davası da alçaktır,
Suyun yandığı nerde görülmüştür ateş suya değende?