Kerim’ce Güzellemeler -26–

Dünya da oluk oluk Müslüman kanı akarken, Müslüman açlık sefalet ve perişanlık içerisinde kıvranırken, ev barksız yurtsuz kalırken, analar gözü yaşlı, kalpler yaralı, yürekler yangın yeri iken, İslam birliği denen teşkilat Allah aşkına ne yapıyor, ne ediyor? Acaba zenginlerden oluşan bir teşkilat olup, sadece yiyip içmekle mi uğraşıyor? Bir bilen varsa, beri gelsin!

Her akşam, oğlumla beraber haberleri seyrederken soruyor: “Baba burada da Suriye gibi savaş mı olacak?” “Evet” desem varın çocuğun halini siz düşünün “Yok” desem olanlar ortada, ister istemez, korku, panik, endişe…
Tam komşularımıza acıdığımız, “yazık” dediğimiz bir zamanda, bizler de aynı duruma düşmek üzereyiz. Yerleşim yerlerine kolluk kuvvetleri girmesin diye hendekler kazılıyor, asker, polis şehit ediliyor, elektrikler kesiliyor, sular akmıyor, sokağa çıkma yasakları uygulanıyor, insanlar aç, perişan, evlerine hapsedilmiş gibi dışarı çıkamıyor. Esnaf işyerlerini açamıyor, devletin her türlü kurumlarına saldırılıyor, hizmet araçları imha ediliyor, hayat durmuş vaziyette. Fırsatı bulanlar bulunduğu yerleri terk ediyor. Okullar kapanmış, çocuklar eğitim-öğretim yapamıyor. Halk tehdit ediliyor. Her an şehit haberi gelecek diye korkuyoruz. Kitle iletişim haberlerini açmak, dinlemek, izlemek istemiyoruz. Mültecileri kabul ederken, bizler mülteci durumuna düşmek üzereyiz. Gel de böyle bir ortamda, bir çocuğa; “ savaş olacak ya da olmayacak” diye bir cevap verin, verebilirseniz!

Kimileri, bir dakika sonra ne olacağını bilemezken, 1’in yanına bolca sıfırlar koyarak ve de yıllara uyarlayarak, yaşamaya çalışıyorlar. Sanki hiç ölmeyeceklermiş gibi, neyin hesabını, hangi akılla yapıyorlarsa artık!

Yerler içerler güya, bu hayatın sefası,
Soğan ekmek yerken, bilmez, gerisi cefası,
Yeter artık kendine gel, bu neyin kafası,
Bu dünyalık peşinde, istemenin dozu yok. (KB)

Kitap okumak insanın cehlini alır, ama önemli olan adam gibi adam yapmasıdır.

Türkiye, Mısır, Libya, Tunus, Irak, İran, Suriye, Yunan, Bulgar gibi daha birçok dünya ülkelerinden tamamen farklı bir ülkedir. Bir kere iç dinamikleri çok çok farklıdır. Öncelikle, Türk insanı gerçekten de farkındalığı yüksek bir kitledir. Aptallar için tasarlanmış bir takım sistemler ve uygulamaları Türkiye’de çalışmaz. Türkiye’de çok farklı özellikleri olan eğilimler mevcuttur. Dünyadaki birçok ülkedeki gibi gel-git oyunları sergileyerek, halkla dilediğiniz gibi oynamanız Türkiye’de çalışmaz.
Burada bilinç düzeyi son derece yüksek bir halk kitlesi vardır. Bu birçok ülke de olmayan farklı bir kitledir. Eğitimli ve düşünen insanların olduğu bir ülkede, bu kadar kolay oyunlar sergileyemezsiniz, bu çok zordur.
Bir fark da, Türk insanının aktivist yönü, sokaklara inen, hakları için savaşan bir topluluktur Türkler. Türk insanı kendilerine ne olacağına kendileri karar veren bir millettir.
Emperyalist ve sömürgeci birçok ülkenin yaptıkları o kadar kolay işlemez Türkiye’de. Türkiye’de yaşayanlar ölürler, ama vatanlarını düşmana teslim etmezler.

Tam da ABD ile Rusya’nın dalaşacağı bir an da onların yükünü üstlendik. “ABD ve İsrail ne yapıyor?” diye hiç düşündünüz mü? Belki de baş başa vermişler şampanyayla kutlama yaparak kıs kıs gülüyorlardır. Bu gün cuma ona göre dua edin.

Korkunun ecele faydası yok,
İyi olmakta yapacak şey çok,
İslam adına kalbine bir ok,
İstemesen de olacak Moskof….(KB)

Birçok ülkenin ismi, etkisi ve yaptıkları Türkiye üzerinde hissediliyordu. Şimdi de bariz bir şekilde, birçok alanda KATAR’ın etkisini hissedeceğiz anlaşılan.

Güneş bir başka sıcak oluyor, yeşillikler tükeniyor, topraklar kuruyor, su kaynakları azalıyor, kışta yazı yaşıyoruz, yaz da neler yaşarız/yaşayacağız Allah (CC) bilir. Ey alemlerin rabbi, rahmet kapılarını açıp, toprakla yağmuru kavuştur, rahmetini, bolluk ve bereketini esirgeme bu dünyadan.

Bu yıl bugüne kadar olan günleri, geçmiş yıllarla kıyaslayınca; hiç yağmur olmadığını görüyoruz. Hele kar hiç yok. Her gün, güneş sıcak yüzünü gösteriyor. Kışın böyle olmaması gerekir.
Kerim BAYDAK
[email protected]