Haber saati geldi, her zaman ki gibi açtım televizyonu izliyorum. Siyaset haberleri, günlük haberler derken memleketimde olan bitenler anlatılıyor.
Ha, bu arada haberlerin arasına bile reklam konulmaya başlandı, ne hikmetse!
Memleketim ve dünyadan haberdar oldum diye sevinip dururken bir baktım ki İstanbul’dan bir haber çıktı.
Yemek yapmakla ile ilgili bir haber. Ödüllü yemek yapma yarışması düzenlenmiş, ustalar maharetlerini sergilemişler.
Yazıyı yazmama vesile olan ustalar değil, bizim halkımız.
Bedava yemeği duyan bizim insanımız kuyruğa girmiş. Haberi yapan haberci soruyor. Kaç saattir bu kuyrukta bekliyorsunuz?
Vatandaşın cevabı ilginç: iki saattir diyor.
Haberci; bir parça ekmek arası için iki saattir mi bekliyorsunuz? Hele birde kucağınızdaki bebekle.
Vatandaş; evet diyor.
Marketlerin indirim günlerinde sabah erkenden kuyruğa alışmış bizim vatandaş, bir parça ekmek arası için saatlerce bekliyor.
Yemek dağıtımında organizasyon bozukluğu varmış. İnsanlar ekmek aralarına saldırmışlar. Hele, yere düşen ekmekleri toplayan adamın bunları da yiyeceğim demesi daha bir vahimdi.
Önemli olan neden böyle olduk.
Neden bedava görünce dayanamıyoruz, kuyruk görünce hemen biz de sıraya giriyoruz.
Acaba teknoloji mağazalarının açılış günlerinde bir gün önceden kapı önünde yatan insanların haberlerini gösterdikleri için mi böyle olduk.
Acaba doyumsuz mu olduk.
Düşünmek gerek.

Çetin KORKMAZ