2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
448
Okunma
- Başım ağrıyor.
- Aaa kıyamam, gel bende ağrı kesici var. Geçen biri vermişti, bana iyi geldi, iç hemen.
Nasıl bir diyalog bu? Tanıdık geldi değil mi?
Bu ilaçları hemen köşe başındaki bakkalda da bulabilirsiniz.
Derdim ne bakkallar ne de ilaçlar. Benim derdim yaptığı işi ve yaşadığı hayatı yarım yamalak öğrenen, yaşayan halkımız. Yarım doktor candan eder diye bir şey söylenir değil mi? Bunu bildikleri halde niye hala herkes her şeyden anlar gibi yapıyor. Bırakın kardeşim herkes işini yapsın.
Sabah programlarında yıllardır doktorlar çıkıp anlatıyor da bir tane doktor mezun edebildiler mi? Sanki tıp fakültesi öğrencilerine anlatırcasına maketlerle, anatomi atlaslarıyla yıllardır anlatıp duruyorlar. Sanki anladık, sanki tıp öğrencisiyiz, sanki sizin anlattığınız bir yaraya derman oldu.
Anlata, anlata herkesi paranoyak, hastalık hastası yaptılar. Herkes bende de bundan var, bende de bundan diye, diye hastaneleri doldurdu. Haybeye millete ağrı kesici içirip durdular.
Adam gibi haber anlatan yok, öğretici program arayacak olursan herkes uyuduktan sonra saat 01,00 civarı başlıyor. Sanırım gece bekçileri için hazırlıyorlar programları.
Sokakta düşen bir adam görseler doğru düzgün ilk yardım yapacak insan bulunmaz, ancak on kişi aynı anda 112’yi arar. Yangın olsa 110’u çevirmesini bilmezler ama antibiyotiğin ne işe yaradığını söylerler. Daha olmadı idrar yolları için verilen antibiyotiği bademcikleri iltihaplanınca kullanır. Herkes artık kolesterol, diyabet, ülser, antibiyotik nedir biliyor. Kendilerince tedavisini bile yapıyor.
DOKTORLARA BAK.
Bırakın arkadaş herkes işini yapsın gazete köşelerinden okuduklarınız ve televizyon kanallarından duyduklarınızla tedavi olunmaz. Başkalarını iyi eden ilaçlar sana yaramaz. “Yarım imam dinden, yarım doktor candan edermiş” diye boşuna dememiş atalarımız.
Çetin KORKMAZ