İnsanoğlu pek çok güçlüğe ve zorluğa katlanabilir ve onlarla başa çıkabilir. Tarihi seyr içinde nice müşkili iradesi ve azmiyle aştığını görürüz.

Hayat malum olduğu üzere çok kolay değil. Her şey tabiri caizse armut piş ağzıma düş olmuyor. Bazen kişiye çok ağır imtihanlar ve yoksulluk veriliyor ve bununla deneniyor.
Çevremize baktığımızda bazen akrabalarımız, bazen yakın veya uzak komşularımız bazen de Muhacir kardeşlerimiz yoksulluk ve muhannet batağında çırpınıyor. En zor ve ilkel şartlarda hayatlarını devam ettirme çabasıyla ömür sermayelerini tüketiyor.
Medyanın görmediği veya görmek istemediği, güç sahiplerinin ve varlıklı insanların sırt döndüğü o kadar çok insan var ki çevremizde. Malum mevsim kışa doğru doludizgin. Her şeyin yokluğu zordu ama kış daha da zordur.

Beden üşüse de yürekler üşümesin. Eğer çevremizdeki yoksulları ve çaresizleri görmezden gelirsek geleceğimiz karanlıklara gömülür. Maddi ve manevi sorumluluktan kurtulamaz hiçbir Müslüman. Komşusu açken tok yatan bizden değildir hadisi şerifini her fırsatta insanlara anlatan bizler, komşumuz soğuktan bedenen üşürken, eğer sahip çıkılmamanın verdiği ıstırapla yüreği de üşürse ve bu Mukaddes ve Mübarek dini mübinde uzaklaşırsa bu vebali kim çekebilir.

Şimdi, her şeyden önce yürekleri ısıtma zamanı. Maddi olarak yapacağımız yardımlar onların bedenini ısıtırken davranışlarımız ve sözlerimiz de yüreklerini ısıtsın. Onlar sayesinde bir hayır işlediğimize ve amel defterimize sadaka sevabının yazıldığını bilip, onları aşağılamayalım ve rencide etmeyelim.

Kimin neyle, nasıl ve nerede imtihan olacağı bilinmez. Bu gün onlaraysa yarın bize de olabilir. Tebessümlerimiz ve gücümüz nispetindeki yardımlarımız gönülleri bir kez daha İslam’a açacaktır. Vicdani huzurumuz ise hayatta kazanabileceğimiz en güzel duygudur.

Bir kez empati yapmak pek çok düşüncemizi değiştirecektir.

Günlerin efendisi hayırlar getirsin bütün varlık alemine.

20/11/2015 Yaşar TAŞKESEN