Geçen gün gökyüzünü yırttım, annem bulutları yama yaptı gökyüzüne dedi bir karga. Diğeri keşke siyah yama yapsaymış siyah ve maviyi daha çok severim dedi. Güldüler..
Dünya’nın güneşe yaklaştığı bir Temmuz sıcağının öğlen vakitleriydi. Birazdan akrep yelkovani sokacak ve öğlen ezani okunacakti..
Bir karga gülerek geçiyordu bir mısır tarlasının üzerinden.. Mısırlar, karganın attığı bu gülümsemesine karşılık başlarını sallayarak cevap verdi. Öyle de oldu.. Karga mısır tarlasını tavaf ettikten sonra sevdiği adamın omzuna kondu, yüzüne dokundu. Adam karşılıksız kaldı. Oysa karga onun için o siyah omuz dekolteli elbisesini giymişti. Ve yaklaşık iki saat önce akbabadan kalan leşi yemiş ve ağzındaki kani ruj yapmıştı dudaklarına..
Gelirken güzel çiçekler sürmüştü kendini.. Adamı etkilemek için son olarak o güzel sesini kullanacaktı karga.. Ve biraz cesaretlensin diye Mısırlar alkış tutacakti rüzgarla beraber..
Sonra karga başını iki elinin arasına alarak Metallica’nın kutsal türküsü olan Xezal xezal’i söyleme başladı TANRIYA..