Kim Yapıyor?

Kuantum fizikte, maddenin oluşum veya işlemesinde tüm durumlara sınırsız ve sonsuz olasılık, şans eşit! İşleyişi kim yapar sorusunda, gözlemci tesiri önemli! Gözleme göreceli bir işleyiş var!

İkilik, ikillik, sorun çıkarır!
Herkes kaderini kendi belirliyor! Herkesin Kaderini Tanrı belirliyor!
Bu şekilde yapılan ayrım, sorun çıkarır!

“Herkes, kaderini kendi belirler!” bu durumda Tanrı, neyi belirler? Sorusu kaçınılmaz olur!
“Herkesin Kaderini Tanrı belirliyor!” bu durumda insan neden sorumlu olsun?

Kaderin belirlenmesi tamamen gözlem! Tüm olasılıkların gözlem ile belirlenmesi, kaderi belirliyor! Bu nedenle gözlemci sorumlu!

Sorun ikilikte çıkıyor!
İnsanlar iki durumu da işlerine geldiği yerde kullanmak istiyor!
Mesela; “İyi-kötü”, göreceli! Kişi kendine göreceli “İyi” olanı Tanrıya atfedip, “Kötü” olanı da şeytana atıp sorumluluktan sıyrılmak ister! Ya da “İyi” olanı kendi alır, “Kötü” olarak izafi belirlediğini de başkalarına atar!
İki durum çıkar!
1. Durum: Sonuç istediği gibi ise Tanrı ya da kendisi yapmıştır!
2. Durum: Sonuç kötü ise şeytan ya da başkası yapmıştır!

1. Durumda hem kendini ödüllendirir hem de Tanrı’ya şükreder!
2. Durumda hem kendini temize çıkarır hem de suçu başkalarına ya da şeytana atarak teselli bulur!

Her iki durumda da ikilik ve görecelilik vardır! “İyi-kötü” göreceli olduğundan birinin “İyi” olarak belirlediğini, başkası “Kötü” olarak belirleyebilir!

İkilik: Tanrı ve ben ayrımında!
İkillik: “İyi-kötü” göreceliliğinde, bazı Tanrı, bazı kişi ya da şeytan yapmış kabulü!

İkilik de ikillik de sorun çıkarır! “Şirk” konusu bu bahsettiğim; ikilik ve ikillik!

Bir şeyin yani kaderin, tayininde “Tek” bir el var! O ele, ister “Tanrı” densin ister “Ben” yani “İnsan” veya “Şeytan”; sonuçta kaderin tayinini “Tek” el yapar! Ayrıntısı gözlem ve gözlemcinin seyrinde! Sonuç açısından, insan işine geleni yani “İyi” olarak izafi belirlediğini, ya sahiplenir ya da Tanrıya atfeder! Sonucu beğenmediğinde ise suçu ya başkalarına atar, ya da şeytana! Bu ikilliktir!

Kaderi belirleme işinde, “Tanrı” ve “Ben” ayrımı, ikilik! Kaderi belirleme işi, bir nokta ve nokta, zerre de tek! İnsan ya o noktaya gelir “Tek” olur, o durumda “Tanrı” ve “Ben” kalmaz! Kaderin belirlenmesinde ikilik olmaz! Sorumluluk da başkalarına ya da Tanrıya atılamaz! Yani teke inildiğinde o duruma, kişinin ne ad taktığının da önemi kalmaz!

Son tahlilde; “Kim yapıyor?” sorusuna cevap, kişinin kendi içinde şekilleniyor! Bu sorunun cevabı, 3. Boyuta insan yaşamı ile yansıyor! 2. Boyutta, ruhlar aleminde, “Elest” sorusunun aslı bu soruda var! Zaten o soruyu cevaplıyor insanlar yaşamlarıyla! Yukarıda ayrıntısını yazdığım “İkilik veya ikillik” yani şirk olmaz ise cevap tek olur! Cevap ister “Tanrı” olsun ister “Ben” olsun; yeter ki “Tek” olsun! Bazı Tanrı, bazı başkaları olduğunda ikillik var! Tüm işleyişin, “Tek” faili var! “Tanrı yapar!” diyen, kötülükleri başkalarına ya da şeytana atmasın! “Ben yapıyorum!” diyen de sonuçlarından sorumlu olduğunun bilincinde olsun; ikileşmesin. Cevap “Tek” olsun ya da duruma göre iki ayrı durumda ikilleşmesin!

Ahmet Bektaş