3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
482
Okunma
Yazar V.E.Frankl, "Duyulmayan Anlam Çığlığı" adlı kitabında şu cümleye de yer verir:
-İndirgemecilik,günümüzün nihilizmidir.
Nihilizm ise hiççilik olarak adlandırılabilecek bir görüş/anlayıştır denebilir.Kökeni ise Çarlık Rusya’sına kadar gitmekte bildiğim kadarıyla.
Dolayısıyla yaşadığımız hayat ya da dünya çok karmaşık bir ilişkiler ağıdır.Bir cümleye ya da slogana indirgenemeyecek kadar "derin" ilişkiler/ilişkileri vardır.
Bunun en çarpıcı örneklerinden biri de "Tek yol devrim."sloganıdır...Sanki hayatta anlam bulmanın ya da ona anlam katmanın tek yolu varmışcasına...Tipik bir indirgemeci slogandır.
Siyaset de hayatın bir parçasıdır ama hayat siyasetten ibaret değildir hele hele bir partinin "propagandasından" ibaret hiç değildir.
Felsefe de vardır hayatta,şiir de,söz de,hikaye de,meslek de,etik de,ahlak da,inanç da...
Bu "şeyler" birbirini etkiler ve belirlerken,insan da kendini belirler.
Verdiği kararlar,yaptığı tercihler ya da seçimleriyle...
1 Kasımda yapılan genel seçimlere de "indirgemecilik" damgasını vurdu lakin bunun halkta hiç de karşılığı olmadığı/bulmadığı söylenebilir.
Son derece karmaşık ilişkiler ağı olan hayat üç kelimeye "indirgenirse" olacağı budur:
"Hırsızlar!"," Kaçak Saray!" ve "Diktatör!".
Hepsi başlı başına uzun,derin ve düşünmeye değer kavramlar iken siyaseti bunların içine "hapsetmek" bumerang etkisi yapmıştır/yapar da...
Bu indirgemeciliği günlük politikanın esası yapan anlayışlar da hep kaybetmeye mahkumdurlar denebilir.
Kimin karşısında mı?
Akil bir toplumun/anlayışın!