ÖZELLEŞTİRME!!

Bir özelleştirme furyası yaşayıp durduk uzun yıllar.
Her gelen iktidar özelleştirmeden yana oldu.
Özelleştirmelere methiyeler düzüldü hep, halka şirin göstermek için.
“Ülkemize yabancı sermaye geliyor bizde sermaye yok. Yabancı sermaye ülkemizi kalkındırıp büyütecek” dendi hep.
Birde Avrupa dan örnekler gösterildi.
“İşte filan ülke bedavaya vermiş şu kurumu yatırımcılara” dendi
“Bu kamu iktisadi teşekkülleri başımıza dert hep bunlardan zarar ediyoruz” dendi.
Sonunda, önce bizim paralarımızla kurulan bu kurumlar yerli yatırımcılara çok ucuz fiyata satıldı. Sonrada bu yerliler aldıklarının çok çok fazla katına yabancılara sattılar.
Pek çok Cumhuriyet kuruluşu bu şekilde elden çıkarıldı.
Oysa bu kurumlar satılacağına güncelleştirilip çalıştırılsa idi sanıyorum çok daha faydalı olurdu halkımız için.
Bakın bir örnek vereyim.
Telekom u ele alalım isterseniz en basitinden.
Bir zamanlar senede bir defa telefon parası öderdik PTT ye, bütün yıl bedava konuşurduk.
Özelleştirip birilerine sattıktan sonra. Şimdi bir senede ödediğimiz parayı bir ayda ödüyoruz birde üstelik konuştuğumuzun parasını bir daha yeniden ödüyoruz.
Üstelik birde “akşam yediden sabah yediye kadar bedava” diye reklamlar yapıyorlar.
Bu özelleştirmelerin ilk yapıldığı yıllarda bir ilk okul arkadaşım o zamanlar kahvehane işletiyordu. Bende arada bir gider bir çay içer birde halini hatırını sorardım. Bir defasında “sen okulda akıllı bir öğrenciydin sınavları kazandın üniversite okudun kafan bizden fazla çalışır biz bu işleri pek anlamayız ama benim aklım pek yatmıyor bu özelleştirme işine galiba bu işte kazığı hep vatandaş olarak biz yiyeceğiz gibime geliyor. Çünkü özelleşen kurumlarda önce işçiler çıkarılıyor sonrada fiyatlara iki misliye varan zamlar yapılıyor. Sen ne düşünüyorsun” dedi.
Ne diyebilirdim ki gerçek görülüyordu zaten ortadaydı.
Bizler iyi niyetle yabancı sermayenin gelip de yatırım yapmasını beklerken onlar ucuza aldıkları kurumlardan kazandıkları paraları hep dışarıya götürdüler. Hiçbirisi de Türkiye de yeni düzgün bir yatırım yapmadı.
Hele bankaları satın alanlar iyice kazançlarını katladılar. Üstelik birde denetlenemez hale de geldiler, kredi kartı konusunda.
Hiçbir şeyi üretemez hale geldik. Dışa tamamen bağımlı bir ekonomide zaten üretmeniz mümkün değil ki yabancılar kazanıyor ve kazandıklarını da dışarıya götürüyorlar “Türkiye de yatırım güvencesi yok” masalını söyleyerek.
Kazakistan bile kendi otomobili “ATİLLA” yı üretme gücünü gösterirken bizim ülkemizde ellinin üstünde otomobil üreten markaların modelleri kol geziyor.
Daha söylenecek çok şey ve gösterilecek çok örnek var ama bu söylediklerim en çarpıcıları.
İnşallah bundan sonra taşlar yerine oturur da ülkemiz huzurda bulur kendini ve insanımız mutlu yaşar.
“İnşallah” demekten başka bir şey gelmiyor elden.
Haksızmıyım??
Ne dersiniz??
Mutlu kalın değeri dostlarım..

Hüsnü Sönmezer 03.ocak.2014