Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
ZinedkA
ZinedkA

Bilmiyorum

Yorum

Bilmiyorum

2

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1193

Okunma

Bilmiyorum

Bilmiyorum, neden bu kadar acımasız hayat? Neden herkese karşı insiyatifsiz? Bunların cevabını düşünürken zihnimin derinliklerinde aslında bu kadarda kötü olmadığını görebiliyorum. Çünkü hayata, karşı safta savaşan insanlarda tanıyorum. Ne olursa olsun kendilerini iyiliklerle kuşatmış, amacı insanlara yardım, sevgi, merhamet ve dahasını sayamayacağım bir çok olgu ile hizmet etmek olan bu kişiler var olduğu sürece, aslında hayatın bu sahada çokta söz sahibi olamadığını görür gibiyim. Yinede sebebi her ne olursa olsun, yaptıranı veya yaptırımı ne olursa olsun insanların bu denli zor şartlarda hayat mücadelesi vermeleri benim içimi acıtıyor. Kendimi düşündüğümde oldukça rahat bir konumda bu yazıları bilgisayarımdan herhangi bir sosyal paylaşım sitesine yazıyor olmam, hatta üzerine eklemek gerekirse sıcak bir kahve alıp dışarıdakilerin ne durumda olduklarını gözetmeksizin yalnızca rahatımı önemseyerek yazı yazıyor olmam çevremde bi hayli hoş karşılanabilir. Bakın ne kadarda elit bir birey oldum bir anda. İnsanların elit diye tanımladıkları şeyin içinde buldum kendimi birdenbire. Peki bunu ben istiyor muydum ? Diyeceğim şu ki, dışarıdan görüldüğü gibi değil insanlar. Kimisi kendi rahatı için her şeyi gözardı edebilir fakat bazıları var ki ’’toplumumuzda oldukça az’’ başkalarınında rahatını en az kendi rahatları kadar önemsiyor. Benimde bu yazıyı yazmamda ki en büyük sebep, nasıl oldu da bu kadar bencilleştik. Neden iyiliklerle kuşatılmış, insanlara hizmet etmeyi, insanlar ile iyi geçinmeyi en azından samimi bir şekilde sohbet edebilmeyi veya içtenlikle gülümseyebilmeyi amaçlayan taraftan olamıyoruz. Sebebi yoksun arzularımız mı ? Hep daha fazlasını isterken neden bir kez olsun durup, olanla yetinmeyi deneyemiyoruz? Sebebi belli, geldiğimiz dünya düzeni. Gerek hızla gelişen teknoloji, gerekse etrafındaki ’’elit’’ kesimden geri kalmama arzusu. Üzgünüm ama bu hal bize en ufak bir fayda sağlamıyor. Aksine bizi her geçen gün daha da itici, bencil, kendini bir şey zanneden toplum fertlerinden yapıyor.
Bilmiyorum, bunu önlemenin nasıl bir yolu olabilir. Aslında takıldığım noktada tam burada. Sanırım halimizden çok memnunuz. Toplumun standartlarının altında yaşamını sürdüren insanlar dışındaki herkes, halinden oldukça memnun. Memnun derken sakın yetinme hususundaki memnunluk aklınıza gelmesin. Sadece şimdilik daha kötüleri var olduğu için sözde şükreden kesim.

Bilmiyorum, Allah yar ve yardımcımız olsun...

-ZinedkA

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bilmiyorum Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bilmiyorum yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bilmiyorum yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Kederli
Kederli, @kederli
2.11.2015 17:50:57
Beğeni ile okuduğum bir makale.
Tebrik ve teşekkür ediyorum insanlık adına.

Evet, apaçık bencil olduk. Bunu bir yana bırakalım, umursamaz olduk başkalarını.

Öyle bencil olduk ki; yüzlerce ölüm haberlerinin ardından, ''yüreklerimiz dağlandı'', bir-iki gün ''sınırsız yas'' tuttuk. Güya...
Gözyaşlarımı ne kadar da çabuk kurudu, ne kadar da çabuk teselli bulduk, onca yasa ve gözyaşına rağmen. Hepsi yalandı, iş olsun, adet yerini bulsun, topluma kıyak olsun, aferin desinler, diye yaptık.(analar, babalar, kardeşler akrabalar hariç).
Ramazanda yoksula eşe dosta davetlerin ardıarkası kesilmezken, bayram bitti, ne yoksulu ne garibi düşünenm var. Yıl, sadece bir aydan mı ibaret merhamet ev sadakatı göstermek için?
Fakiri, 11 ay fakirdir. Din, iman, ibadet, sevgi, şefkat yılın 365 günü aralıksız her saniye farz değil midir? 78 milyon insanımızın kaçı, akibeti belli olmayan, vatansız sürgündeki mültecilere yardım uzatıyor gönüllü?
Bizim başımıza gelmez mi, bir bir anda yoksul duruma düşemey miyiz?
Gelir gelir, padişahında başına gelir, uşağının da.
Güzellikleri muhtaç olana sunmak, ibadetlerin en güzeli ve en anlamlısıdır. (sosyo-felfesi İslam fıkhı).

Mevla'dır heşeyi ve tüm güzellikleri veren. Demek ki; vermek, kutludur ve kutsaldır.
Dini ibadeti sırf kendimiz için yaparız, iyi insan olalım diye. Çekinmeden, tereddüt etmeden, varolanımızdan, muhtaç olana verelim diye.
Yaratılışımızın tek anlamıdır bu. Tanrı'nın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Tüm güzellikleri vererek yücelmeyi yeğlemiştir bu nedenle. (Ömer Hayyam'ın filozofik yaratılış saptamı)

Güzellikleri vermekten kaçındığımız derecede, yaptığımız ibadetler değerini ve anlamını yitirir.

Tanrının bizden tek bir talebi vardır bu mantığa göre:
Varken, yücelmemizi, iyiyken daha iyi olmamızı, çok iyiyken, mükemmel olmamızı, mükemmel olduğumuzda da, işimiz tamam demektir. Çünkü artık, gereğinden fazla mal mülk gözümüzde değildir. İşte o zaman Tanrı her an bizdedir, biz de her an Tanrı'dayızdır. Cenneti ve cehennemi kafaya takmamızı gerektiren hiçbir şey kalmamıştır artık.

Bu işin iman tarafı.

Sosyal açıdan bakarsak;
-Bir başkalarına iyi ve hoş görünmek için gururla,
-Bakın bakın nelerim var düşüncesiyle kibirle,
-Onun var da benim neden yok fikriyle kıskançlıkla
-Nasıl olsa benim var, başkasından bana neme-lazımlığıyla
-Gözlerimizin sadece güçlüye, ünlüye ve varlıklıya açık vurdumduymalığıyla
-Para sahiplerinin işletmelerinden koşa koşa mal satın alma oburluğuyla..
-Mazlumu yüzüstü bırakmanın merhametsizliğiyle
-Düşküne ve düşküne görsek bile el uzatmamanın vicdansızlığıyla
-İdarecilerimizi yanlış seçmenin akılsızlığıyla
-Yalan yanlış cehaletle kendi dünyamızı tersine döndürme aptallığıyla
-İlim bilimi yeğlemek yerine sırf dinden, dindarlıktan umut beklemenin softalığıyla

ve
kaderimizi kendi elimize almak yerine, ermişlere, hacı hocalara, ona buna
teslim etmenin hünersizliğiyle

sosyal yaşamımız huzursuz, hoşnutsuz, cehennemsi yaşanır hale getirip
dünyamızı karartarak,
ahret hayatımızı da aynı oranda şimdiden kör ederek...

uzun boylu gideceğiz kabire.

Ha geldik ha gelmedik,
ha yaşadık ha yaşamadık
ne farkeder ki?
.........................
Esenlik dileklerimle saygı ve selamlarımı iletiyorum.

Etkili Yorum
ayhanca
ayhanca, @ayhanca
2.11.2015 17:32:40
Kalemini yürekten kutlarım canım oğlum, genç yazar adayı yüreğine sağlık yakışıklım
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL