SORGULAMAK!!!

İnsan düşünmeden edemiyor.
Kimse görmediği bir şeye inanmaz.
İnanmaz ama bir ALLAH a inanır görmediği halde.
Çünkü yaradılışının gerçeğinde saklıdır yüce tanrı.
Bir yaratanın olduğuna. Onunda yüce Allah olduğuna her kes inanır.
Çok da haklıdır bu inancında.
Bir yaratan vardır elbet.
Ama en çok tuhafıma giden nedir biliyor musunuz?
Allah’ı ağzından düşürmeyip en çok onu kullanarak sahtekarlık ve dolandırıcılık yapanlara inananlara şaşar kalırım.
Bir türlü içime sindiremem bunu.
Hele yüce tanrının kuran ı keriminde “biz size akıl verdik. Aklını kullanmayan benden değildir” demesine rağmen.
Neden mi? bakın anlatayım.
Bir politikacı simitten örnek veriyordu geçenlerde. Şu kadar gram un şu kadar işçilik filan şu kadardı şimdi, şu kadar olması gerekli, şu kadara çıkardık çok görmeyin filan gibilerden.
Oysa bir simit artık bir lira.
Bir çay ı da bir lira sayarsak.
“Kadın çalışamaz çocuk doğurur evde oturur” zihniyetinden de yola çıkarsak. Bir baba karısı ile üç çocuğuna ki “başbakanımız öyle istemektedir” bakmak zorunda olursa, aile beş kişilik sayılır.
Beş kişilik bir aileye sabahleyin kahvaltıda bir simit birde çay verirseniz 10 TL yapar. Günde üç öğün sayarsanız 30 TL yapar. Bir ay 30 gün olunca bu 900 TL yapar. Peki asgari ücret 750 TL civarında olduğuna göre bu aile neden “şükür” der. Bir milletvekili aylığı 20 000 TL ye çıkmışken anlamak ta zorluk çekiyor insan.
O asgari ücretli “şükür” diyor iş bulduğu için. Çünkü onlara “siz öbür dünyada zengin olacaksınız” diyorlar.
Onlarda inanıyor öbür dünyayı görmedikleri halde.
Aklını kullanıp sorgulamıyor da bir türlü.
“Arkadaş madem öbür dünyada fakirler zengin olacak sen niye burada zengin olmaya çalışıyorsun seninde aylığın benim kadar olsun yada benimki de seninki kadar. Kaldı ki sen günde benim kadar da çalışmıyorsun yorulmuyorsun da” diyemiyor.
Zaten demeyi de düşünmüyor.
Çünkü ona sorgulamayı öğretmiyorlar.
Sorgulamasını da istemiyorlar.
Zira “Allah, kuran, peygamber” sözleri onların oy unu almaya yetiyor.
Bir zamanlar politikacılar meydanlara çıktıklarında ilk olarak. “bu semalardan ezan sesi eksilmeyecektir” diye nutuk atmaya başlarlardı. Sanki ezan sesi eksiltilsin diyen var gibi.
İşte böyle aklını kullanmayıp yöneticisini sorgulamayan toplumlar bu kadar çokluğun içinde yokluk çekerler.
Ne diyeyim.
Bir kumanyaya, bir miktar paraya, oy satanlar olduğu sürece bu acılar çekilecektir.
Bazılarının evlerinde ayakkabı kutularından dolarlar, avrolar.liralar çıkacaktır. Hatta evlerinde haram paraya el değdirmemek için para sayma makineleri bile bulunacaktır.
Ne yapalım!!!
Topluma aklını kullanıp sorgulamak öğretilmiyorsa.
Üstelik o toplum, sorgulamayı kendisi öğrenmeye çabalamıyorsa ve de aklını kullanmıyorsa, daha uzun süre sahtekar ve düzenbazlar tarafından kandırılacaklardır.
Diyecek başka bir şey bulamıyorum.
Sonumuz hayırlı olur inşallah.
Mutlu kalın değerli dostlarım…..

Hüsnü Sönmezer 19.aralık.2013