Fotoğraf:Medine Müdafii,Fahrettin Paşa...



Rodopların Asil Kadını.


’Çanakkale Destanını’ senden dinlemek büyük bir ayrıcalık..’Yalan Söyleyen Tarihlerle’
uğraşmadan katıksız,sansürsüz tarihi sözlerinden;dinlemenin keyfi çok başka .Düşünüyo-
rumda bu ilme ,tükenmek bilmiyen ilgim;benliğime bir,bir diktiğin o ölümsüz hakikatlerin,
onca yıla rağmen çürümeyen bir tohum gibi yeşermesinden ibaret... Bir şırıngayla şah damarımdan zerkettiğin hakikat nurlarının ,bitmek bilmeyen şuaları...


Çanakkale’yi yıllar önce ilk defa ziyaret ettiğimde,şehir merkezinde bir parkın
yanıbaşında sergilenen bir savaş topunun altında yazan kelimeler dikkatimi acı bir şekilde çekmişti...


’O ZAMANKİ DÜŞMANLARIMIZ KAÇARLARKEN BU TOPU GELİBOLU DA BIRAKMIŞLARDIR...


İnan hemen seni hatırladım bu cümleyle..’O zamanki düşmanlarımız..’ Yani İngilizler kaçarken bırakmışlardı bu topu..Yani şimdiki müttefiklerimz..Nereye kaçmışlardı oradan:
Binbir entirika ile savaşacakları Güney Cephesine..Yani iki ağanın savaştığı bölgeye..


Hani sana,türkülerine yansıyan dinmek bilmeyen İngilizlere duyduğun o büyük öfkenin;
kızgın lavlar gibi ortaya taştığı bir zaman diliminde sorduğum soru üzerine: ’İngilizler
Çanakkalede Allahın izni ile unutamayacakları tokadı yiyince,çil,çil altınlar dağıttıklarını
duyuyorduk Arabistan Bölgesinde,nereden bulduklarını da merak ederdik,büyük masraf-
ların olduğu bu savaş döneminde..’ Sözlerin var ya;beni nerelere ulaştırdı bilemezsin..


’İngilizlerin o çil,çil altınları’,beni nerelere taşıdı anlatamam..


İngilizler;Çanakkalenin hemen sonrası Güney Cephesinde de büyük bozguna uğradılar
1.Dünya Savaşında..Onların en büyüğü;Kut-ul Ammare de yedikleri ikinci tokattır....


Bu muharebede otoz bine yakın kayıp ve yirmi bine yaklaşan esir verdiler..İşte bu mağlubiyetin kuşatmasında,Ordumuzun başında bulunan büyük komutan Halil Paşa aracılığı
ile,Harbiye Nazırı Enver Paşaya;önce bir milyon İngiliz altını,sonra da bu tekliflerini iki milyon altına çıkararak yenilediler..Bu paraya Devletin çokçok ihtiyacı olmasına rağmen;
el tersi ile itildi ve Kut-ul Ammare Zaferi kazanıldı.Bu altınların;aynı tarihlerde Osmanlıya
karşı Arap Kabilelerine de dağıtıldığını tarihler bize söylemekte..En bilineni;iki milyona yakın İngiliz altını alan Mekke Emiri Şerif Hüseyin...Bu olanları 1916 yılının ilk yarısı olarak
tarihlersek ki,İngilizlerin bu cephede hatta tüm cephelerede üstünlükleri ve başarıları bu zaman diliminden sonra meydana geldiği ortaya çıkacaktır..


Ama bu altınları;senin de merak ettiğin gibi nereden bulmuştu İngilizler..?


Bunu da;bu olaylardan sonra,1917 sonlarında imzalanan Balfour Deklarasyonu’nda buluyoruz..Kısaca Filistinde;Bağımsız İsrail Devletine giden yolun başlangıcı...İngiliz
uyruklu siyonist bankerlerin öncülüğünde Dünya Yahudi Kongeresi ile İngiliz Hükümeti arasındaki anlaşma....

Öz olarak;1.Dünya Savaşının bir bölümünün finasmanı olarak,İngilizlere bu altınların;Filistin de Yahudilere toprak karşılığı verilmesi..


Oysa savaş başlarken İngiliz Devlet Adamları Yahudilerin bir Devleti olmasını ’Dünya
Yahudi Kongersine’öneriyolardı ama Filistin de değil,Güney Amerika da..Gerekçeleri;
Bölgede düzeni bozarak,istikbaldeki İngiliz-Arap dostluğunu akamete uğratmasından duyulan endişeydi...Ama ’’Savaşı Kaybetme Riski’’ bu fikri geçersiz kıldı...

’Vaadedilen Topraklarda’bir İsrail Devletine yeşil ışık yakıldı bu deklerasyonla...

Sohbetlerinde söylediğin’Yahudiler Çanakkale de bize karşı savaştı’ duyumunda bu gün
artık gerçek..Roma Orduları tarafından dağıtılan Yahudi Ordusu,bu gün tarihi bir hakikat ki,iki bin yıl sonra Gelibolu da küçük bir birlikle de olsa bize karşı savaştılar..

Adı:’Yahudi Siyon Katır Birliği’..Çanakkaleden sonra,İngiliz General Allenbay’in Filistin için
savaşan ordusuna dahil olup,yine karşımıza çıktılar..Artık bu gerçekleride kimse inkar edemiyor bu gün..


İşte o altınlar;hani sarı,sarı;2.Abdülhamit Hana teklif edilen altınlar var ya onlar..

İngilizlere,bu emperyalist ulusa 1.Dünya Savaşını kazandırıyor ve ’Petrol Bölgelerine Çöküyor’,bu aç gözlü devlet...

Biz hala 1.Dünya Savaşının;Avusturya-Macaristan İmparatorunun,Saraybosna da bir
Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesiyle başladı masalına inanalım...


Nasıl Merkantilistlerin,Dünya Mazlum Milletlerinden çaldıkları,yağmaladıkları zenginliklerle;’Sanayi Devrimini’ yaptılarsa;petrolün bir damlası,bir damla kana eşitti naraları arasında Ortadoğu İnsanının geleceğini çalıp
Kalkınma Hamlelerini 21.yy taşıdılar...

Özellikle bu paralarla,gazeteci olarak gönderdikleri ajanları ile;Türk Devlet Adamlarının ve genelde de Paşalarının düşünce yapılarının emarlarını çektiler bu zaman diliminde...


İleride kullanılmak üzere....

Bölgedeki zengin petrol yataklarını unutturdular,bölgenin
elde tutulmasının külfetini,kanaviçe işler gibi ,işlediler genç askerlerin zihinlerine.. ’Uluslaarası Toplum Mühendislerinin’tavsiyeleri ile...


Mondros Mütarekesinin imzalanması...Sevre kapı açan,Vatan topraklarının Emperyal Uluslarca adım,adım işgal edilmesine yol açan o meşhur Mondros Ateşkes Antlaşmasının 7. maddesi...

İnanıyorum ki çok yakın gelecekte tarihçilerimizi de oldukça meşgul edecektir bu maddeyi imzalayan, ilginç heyet ve başkanı..


Filistinde akıl almaz bir ricat emri ile;orduyu,zamanı utanrdırırcasına geri çeken Alman komutanlar..Öbür tarafta Birinci Dünya Savaşını;yiğitçe savunmayla,en son bitiren
Mekke Müdafii Fahrettin Paşa....

Mondros’tan yetmişbeş gün sonra;askerine çekirge yedirerek yapılan savunma ile,
istemeye,istemeye;yaşlı gözlerle kutlu beldeyi İngilizlere teslim eden büyük komutan...


Gerçek tarih,bir süre sonra, gün yüzüne çıktığında;bu aziz milletin unutamayacağı gerçek kahramanlardan olacak,kanımca Fahrettin Paşa..


Acaba bu malum altınlardan bazı Aşlman Generalleri de aldı mı?...

Mesela Liman Von Sanders...?


İşte senin belleğime bir bir ektiğin bu hakikat tohumları;akıl ve izan dünyamda zaman içinde bir,bir yeşeriyor..Bana,yeni,yeni keyif aldığım engin ufuklar açıyor...


Ne ilginç,hakikatlere bizim kaynaklardan ziyade;yabancıların arşivleriyle ulaşabiliyoruz..


Mektuplarım sürecek...