Hangi zaman ve mekan içinde olursa olsun, toplumla alakası bile olmayan, menfaatlere oynama esaretinden kurtulamamış moskofçuklar bir şekilde çıkmıştır. Kapitalizme sövüp onun ağından kurtulamayan; eşitlik, özgürlük gibi kavramları her gün bin defa kullanmadan rahat edemeyen, fakat ’başkalarının’ özgürlüğü söz konusu olunca konuyla zerre bağı kalmayan, acınacak halde olan çilesiz fikir sahiplerinin küçük bir özeti...

Senin hakkını ancak ben savunurum düşüncesiyle çıktıkları bu yolda, haklarını savunacakları kişiler hariç herkesin yüzünü güldürebilen zavallılar ! Güldürdükleri yüz ise, alınlarından okunabilecek kadar vatan, millet, din düşmanı ne kadar kişi ve çevre varsa onlar ! Emekçiye umut vadeden, ama ilk önce bataklık olarak gördüğü bu dünyadan kendisini kurtarması gerektiğini göremeyen moskofçuklar !

Devlete düşmanlıkta sınır tanımayan ve devleti akıllarınca küçük düşürücü planlar hazırlamaktan başka bir şey düşünemeyen, beceremeyen, hissedemeyen garip varlık olan moskofçuklar ! Uçsuz bucaksız bir devlet düşmanlığından sonra başı sıkışırsa, ilk koşacağı yer devlet olan moskofçuklar !

Samimiyetten uzaklıklarıyla onlara özenenleri kıskandıracak tavır sahipleri. "Tanrı da yok, parada!" gibi aşağılık bir fikrin kuklası haline gelen bu moskofçukların, milli ve dini bütün duyguları ezici, köreltici, yerle bir edici etkisinin altında kalmaktan önleyen yegane destek ise devlet !

Saflar gün geçtikçe daha da netleşiyor. Fakat devlet düşmanlığı safı da boş, devletin yanından ayrılmayan, ne pahasına olursa olsun her zaman yakınında bulunanların safı da ! Elbette bu yazıda kasıt; hangi parti veya görüş devleti yönetirse yönetsin, her zaman devletin yanında olmanın bir zaruret olduğunu gösterme amacındadır. Onlar ne kadar moskofçuksa, biz de o kadar bu vatanın öz evladıyız !