Tatil dönüşü yoğun iş temposunda aylar birbirini kovalıyor.Orda bıraktığım zamanı geldiğinde İstanbulda görüşmek üzere ayrıldığım 10 ,15 dakikalık bir iş konuşması yaptığım sonrasında yüzünü ,kendisini unuttuğum kişiden bir gün beklemediğim bir anda cebime mesajı geliyor. İş konusunun dışındaki ayriyeten yazdığı anlam yüklü yazısını bir kaç kez okuyorum Öyle yeni yetme biri değilim çabuk kanacak ,inanacak bu banadır diyecek Soruyorum kendisine Bir yanlışlık olmasın Siz Hülyaları mı karıştır dınız diyorum Ne bileyim kendisi için dostluk için bir çaba sarfedilecek hatırda kalacak kadar özel biri değilimde .

Cevabı geliyor

Neden kendinizi böyle tanımladıniz ? Dostluk bir anda gelişir, kişilerin elinde degildir Onemli olan bu dostlugu iki tarafinda istemesi.Her insanın yildizinin parladigi an vardir.Bu Parlakligin en guzel kısmi ise cikarsiz dostluk ve arkadasliktir.Yeterki karşı taraf istesin, bu banadir desin, benim icindir desin, alsin bagrina bassin, damarlarinda dolastirsin, icine sindirsin, sevsin evet sevsin iski Insan birini bir anda görür ve frekanslarinin ozdeslestigini görür.

Hele hele bu kişi hayatin imbiklerinden süzülüp gelmisse

Yada hayatın sürprizli dönemeclerini aci tatli dönmüsse


.
Sair Oktay Rifat Venedikte San Marco meydanini gezerken bir hanimla tanisir.Dost olurlar.Yurda donerken hep iletisim halibde olacaklarina ve en kisa zamanda tekrar bir araya geleceklerine birbirlerine soz verirler .Yurda döndükten sonra bir sure haberlesirler Sonra savas cikar ve unutamadigi dostundan bir daha haber alamaz. Cok ugrasir ama ulasamsz.Cok uzulur ve sonra dostlugu en guzel sekilde anlatan su dortlugu yazar:
"SAN MARCO MEYDANINDA DOST OLDUGUM GUVERCIN. .
BIR ALMAN MISILLEMESINDE KURSUNA DIZILMEDIYSE EGER. .
BEN KUSUMU BILIRIM
BEN KUSUMU TANIRIM
MILYON GUVERCIN ICINDE. .


Birde HOTEL CALIFORNIYA sarkisini dinleyin.Onun öyküsü de acidir.Onuda anlatirim bir ara .Edgar Alan Po’nun ANABELLI sinin bir başka turu.Bu dostluk konusundada yarin yazacağım.

(DEVAMI VAR)