TEKEL BİRASI

Yirminin üstünde değişik markalardaki biraların satıldığını söyledi bir dostum geçenlerde sohbet ederken.

Gazetenin birinin yazdığını, Türkiye de.

“Hem de büyük tirajlı gazetelerden biri” dedi üstelik.

Yirminin üzerinde bira markası kol geziyor ve de satıyor Türkiye de, demek ki dedi.

Demek ki bu kadar markayı doyuruyoruz yada kazandırıyoruz içtiğimiz biralarla, dedi.

“Peki o zaman sormazlar mı adama” dedi durup da üzüntüyle.

“NEDEN TEKEL BİRA FABRİKASINI KAPATTINIZ ÖYLEYSE” bir zamanlar.

“Müslüman ülkede içki üretilmez” sözleriyle bar, bar bağırarak.

“Zinhar haramdır, kafirleşirsiniz” diyerek

Ama “Yeni rakıya ve Tekel” ede bir gün sıranın geleceğini de söyleyerek.

O Ankara orman çiftliğindeki fabrikaya ve içkiye karşı kampanya başlatılmamış mıydı bir zamanlar.

Müslüman ülkede içki üretilmesi günah ama satılması günah değil miydi sanki?

Müslümanlığın kurallarından biri de böyle sömürülmek miydi ki acaba?

Üretmeyelim ama elin yabancısının ürettiğini satalım, onlara para kazandıralım öylemi?

Ne güzel bir düşüncesi İslam kültürünün, ne derece doğruysa.

“ÜRETME” üretirsen günaha girersin.

Ama üretileni satarsan günah değil demek sanki.

Nasılda aldatıyorlar Müslümanları ceplerine paranın dolması için. Nasılda çıkarcı yandaşları medyalarında destekliyorlar “haram” lafının altına gizlenerek bu sözleri söyleyenleri.

Oysa keşke bu kadar bira markasının kol gezdiği ve satıldığı ülkemizde “TEKEL BİRASI” da bir marka olabilseydi, hiç olmazsa biz ürettiğimiz için gururlanırdık “bir marka yarattık” diye.

Belki de dünya markası olurdu.

Gerçi yabancılar çayımızı içmedikleri, üzümümüzü, fındığımızı yemedikler gibi.

Onunda yüzüne bakmazlardı dünyanın en güzel birası olsa bile.

Yine de paramız dışarıya gitmez bizde kalırdı.

Daha çok okul.

Daha çok oto yol.

Daha çok hastane

Daha çok demir yolu.

Daha çok kültür sarayı.

Daha çok sosyal alan yapardık.

Boşuna söylememiş İsmet Paşa demek ki.

“Ülkemizde satılık çıkarcılar çoktur” diye.

Ama belki “Tekel bira” sını da satarlardı adıyla birlikte yabancılarla ortak olanlara özelleştirme adına.

Yeni rakıyı ve “Tekel”i sattıkları gibi.

Olsun.

Ama hiç olmazsa markamız kalırdı ya.

Kim bilir.

Hüsnü Sönmezer 17.mayıs.2013
www.istanbulbodrumzeushaber.com
gazetesinde yayınlanmıştır