8/10/2012
Kimileri yazmak için geri dönermiş...Ben de çağımın toplumsal bir aynası olarak kendimi,çevremi ve toplumsal katmanların yarattığı katkılarla zenginleştirerek;kendimce bir potada yoğururken kendi eksenim etrafında sözcüklerden bir daire çizdim.Dünyanın kaçıncı enleminde ve boylamında yaşadığımdan habersiz;yarattığım düşsel çemberin içinden bütün dünyaya sözcüklerden yarattığım kuşlar uçurdum.
Sevgi ve barış kuşları içsel özgürlüğümden kanatlarına yansıyan ışığı ülkelere taşıdılar.Hayallerime dokuma yürekliliğini gösterdim.Kendi kendime’’ bileşip-çözülme’’lerle oluşan hava akımları kimi zaman ruhumda fırtınalar yarattı.Bu fırtınalar beni ;korkmadan kendi şarkısını söyleyebilen’’Geothe’’yle;bimem dünyanın kaçıncı enlemi ve boylamıydı fakat bu dahiyle buluşturdu..Uzağa,büyüğe ve derine bakmayı öğretti.
Yaşadığım şehrin tarihi içinden:’’Herakleyüs’’diyarı,uygarlıklar beşiği ’Ereğli’’den sevgi ve saygı getirdim..Buradaki söylenceler;Antik çağın eytişimci düşünürü’’Herakleitos’’dan,Rum Patriği’nin güzel kızı ’’Heraklea’’dan ...
Tarihin içine surlarla çevrili bu güzel şehrin içindeki söylenceleri ve zümrüt yeşili akıp giden ’’Heraklea Irmağı’’nda elimi yüzümü yıkayıp bana fısıldadığı söylenceleri sözcüklerle kanatlandırdım..Tohumdaki uyuyan güzelliği uyandıran içimin lodosuyla sözcüklerin içinden canlandırmanın heyecanı içinde size yazıyorum..Yazmasam yazmak için geri dönen ruhuma ihanet etmiş olacaktım..Saygı ve sevgilerle(Meral Oprukçu)