4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
553
Okunma
Son günlerde,ortaya çıkan "seçim vaadleri" arasında,halk arasında,"4+4+4" olarak bilinen 6287 sayılı 11 Nisan 2012 tarihli eğitimle ilgili yasanın iptali de dillendirilmektedir.
Herhangi bir siyasi parti ya da görüşün düşüncesini ortaya koyma hakkını peşinen kabul ederek,gerçeğin bir resmini "tekrar" çekmede yarar hatta gereklilik vardır.
Ülkemiz eğitimiyle ilgili önemli yasalar hep "darbe sonları" dönemlere rastlamış,ilk kez 2002’den sonra oluşan parlamentoda konuşulma fırsatı yakalanmıştır.
Ancak ne yazık ki bu durumun yeterince yapıldığı söylenemez.
Daha detaylı tartışmalar yapılmalı ve öğrencilerin yönlendirilmelerinin soyut düşünme yaşı başlangıcı olan 10-11 yaşlarında gerçekleştirilmesi hem düşüncede hem de pratikte hayata geçirilmeliydi.
Bu bağlamda,4 yıllık ilkokuldan sonra,sadece imam-hatip ortaokulları açılmasıyla yetinilmemeli,kız meslek ve endüstri meslek liselerinin de ortaokul kısımlarının hayata geçirilmesi sağlanmalıydı.Kaldı ki yasanın 9.maddesinde farklı programlı ortaokullara yer verilmekte ancak etrafımızda buna "örnek" uygulama bulunmamaktadır.
Sorun bu yasanın çıkması değil,öğrencileri hala "kesintisiz eğitim "olarak adlandırılan bir cendereye sokmayı vaad ederek,onların yeteneklerinin köreltilmesindedir ya da bunun farkına bile varılmamasındadır.
13-14 yaşlarında yapılan mesleki yönlendirme ve yöneltme çok geçtir çok!
4+4+4 esas olarak biçime dair bir düzenlemedir ama eğitim sistemimizin sorunları ise daha çok "yapısal" niteliktedir.
Bunları da açmak,tartışmak gerekir.
Zaman zaman "4+4+4 "eğitim sistemiyle ilgili "dini referanslıdır" biçimdeki eleştiriler olsa olsa cehalet örneği olabilir.
Laik bir devletin, vatandaşların taleplerine kulak tıkaması kabul edilemez bir haldir.Ayrıca eğitim tarihimizde "4+4+4" le ilgili geçmişten gelen alışkanlık ve uygulamalar da yok değildir.Lakin bu uygulama,daha çok "modern" eğitim kurumlarıyla ilgilidir,"medrese" geleneğiyle ilgili değil.
Selçuklularda 1067’de ilk medrese açılmış iken,Anadolu Beyliklerinde bu tarih 1157’ye denk gelmekte;Osmanlı da ise ilk medrese 1330’ larda İznik’te açılmaktaydı.
Modern eğitimin ilk başlangıcı kabul edilen "Sıbyan Mektepleri" ise 1824 yılında hayata geçiyordu.
Bu okullara 4/5 yaşları ile 10 yaş arasındaki kız-erkek çocukları kabul edilmekteydi.
Ve okula başlama gün/yaşı aileleri için de mutluluk kaynağıydı.
İşte burada "Amin Alayları "karşımıza çıkmakta;bu başlangıç törenleri için de en uygun zamanın dört yaş,dört ay ve dört günlük dönem olduğu kabul edilmekteydi.
Kısaca kesintisiz eğitim,tarihi olarak ömrünü doldurmuştur,geri dönmek değil,esas olan öğrencilere yeteneklerini geliştirici farklı model ve okulları seçenek olarak sunmaktır.
Ki toplum çeşitleniyor;farklı siyasi görüşler de ortaya çıkıyor.
O zaman okulun da/okulların da bu çoğulculaşan yapıya uygun hale getirilmesi,öğrencilerin seçme hakkının da öne çıkarılması ve bunun savunulması gerekir.
Demokrat olmanın gereği de budur,çoğulculaşan topluma uygunluğun gereği de budur.
Yoksa,"4+4+4" ü bir günah keçisi gibi algılayıp,kayadan atmaya kalkmanın kendimizi kandırmaktan başka bir inandırıcılığı yoktur/olamaz da!