Son beş senede yazdığım bazı şiirlerin hikayelerini derlemek istiyorum yazı bölümüyle. 10 yaşında ödül aldığım "POLİSé" konulu şiiri dahi bu sene yinelemek istiyorum.
Öyle ya herşeyin müruruzamanı var. Siteye kaydolduğum ilk günler albümünü çıkarmış bir sanatçı sevinciyle on şiirin e kitabını çıkardım. Nar çiçeği renginde bir kitap kapağı uygun görülmüş.
Kendimde bile henüz e kitap alışkanlığı yerleşmemişken ben dahil olmak üzere yirmi kişinin bu kitabı indirmiş olmasını görmek mutluluk vericiydi.
Bu 10 tane şiirden "avukat" ile maalesef mizaç olarak başarılı olamadığımdan 13 sene çalıştıktan sonra ayrılmak istediğim mesleği anlattım. Konuşma kabiliyetim iyi olmadığından pek çok davada bir heykelden farksız fakat adliyelerde yaban ördeği gibi dolaştığımı kısaca ifade ettim.
Bir diğer şiir "dere" artemis sunağındaki mızrak gibi sazlarla bataklık gibi yeşilimsi bir manzara sunuyor. Gerçekten de kuruyan bir tren rayına benzer şekilde tam da düşündüğüm gibi fonlanan dere e kartı çok hoşuma gitti.
"Bom"da ilkokulda 2. dünya savaşını anlatan bir filme gitmiştik. Atom bombasının patladığı o an sanki damarlarıma leblebi tozu enjekte edildi. Her yer sapsarı oldu, nereye kaçacağımı bilemedim. Filmin içine girmek buydu işte, uşaktan japonya günlerine gitmiş olabilirim.
"Beloved" lisedeki amerikan edebiyatı derslerinden kalma en sevdiğim şiirsel sözcük için yazıldı aslında.
"Folklör" fotoğraftaki maviatlas yelekli folklör kıyafetim anısına; "do re sol" çaldığım blok flüt, yan flüt çalan pen friend Gwladys ve pamucak sahillerine bir yazı.