Kız yavaşça uzandığı kanepeden kalktı. Hafifçe gerindi . sırt ağrıları iyice artmıştı bu günlerde. Havadandı herhalde. Hava demişken dışarı bakma ihtiyacı duydu kız. İyice kararmıştı hava fena yağmur yağacaktı belliydi. Perdeyi hafifçe araladı. Sigara kokuyordu perdeler . nikotinden sararmaya başlamışlardı. Ellerine bakma ihtiyacı istedi o anda kız. Tırnaklarına baktı. Sararmışlardı aynı perdeler gibi. Kırılmıştı kiminin uçları. Ne zamandır törpülemiyordu ki acaba? Boşverdi ellerini zaten ne önemi vardı ki kim ilgilenecekti ki elleriyle. Bir ses geldi uzaklardan. Gök gürültüsünü andırıyordu. Belki de değildi. Sadece iki araba çarpışmış sesini gökgürültüsüne benzetmişti. Acaba ölen varmıydı ki? Kan revan içinde miydi ki heryer? Organ parçaları saçılmıştı belki de etraflara. Ya da birkaç anı dağılmıştı etrafa. Bir oyuncak bebek , bikaç resim hepsi kan olmuş vıcık vıcık. Kandaki o demir kokusu yayılmış etrafa ağır ve kekremsi. Hafifçe salladı kız kafasını. Ne canice düşünceler geçmişti bir anda beyninden. Bu aralar hiç iyi şeyler düşünmüyordu zaten. İzlediği o kanlı kanlı filmlerdendi hep bunlar. Ya da içinde ki vahşi yan ortaya çıkmıştı bir anda kim bilir. Tekrar duyuldu aynı ses. Daha şiddetli ve daha yakından. Kaza değildi evet gökgürültüsüydü sadece. Onca senaryo boşunaydı. Araba sileceği gibi silip aldı beyninden biraz önceki vahşi sahneyi. Derinlere sakladı belki lazım olurdu ilerde. Pencereyi açtı kız. Temiz havaya ihtiyacı vardı. Üstü başı çöplük gibiydi. Ağzı biraz önceki perdelerden de beter kokuyordu. Ne ara bu kadar derbeder olmuştu ki. Ne zaman en son dışarı çıkmıştı. Hatırlayamadı. Hafızası da kokuşmuştu artık sanki çürümüştü. Sonra temiz hava beyninin derinlerine ulaşmaya başladı kızın. Düşünceleri normalleşti ve görüşü berraklaştı. Aşağı doğru baktı kız. Yağmur başladı o anda. Hem de bardaktan boşalırcasına . sokaktaki tüm pisliği alıp götürmeye başladı. Mutlu oldu kız pislik aktıkça. Az sonra odanın kokusu da misleşmeye başladı. Ağzı çiçek gibi kokuyordu artık. Baktı ki perdeler de beyazlamıştı. Tırnakları ne güzeldi , elleri ne kadar sağlıklı. Kendini inanılmaz dinç ve mutlu hissediyordu kız artık. Sonra bir ses duydu yine. Kemik çıtırtısına benziyordu. Bedensel bir acı hissetti kız. Ama azıcıktı. Çünkü ruhu sağlamdı artık. Sonra bir koku duydu. Az önceki araba kazasındaki kokuydu bu. Hani demir kokan kekremsi koku. Ama tatlıydı bu defa koku menekşe gibiydi sanki. Gözlerini kapadı kız uykusu gelmişti. Biraz kestirmek iyi gelecekti. Çünkü uykularda acı yoktu hüzün yoktu. Mutlu olacaktı bundan emindi. Hem de bu defa mutluluğu sonsuza dek sürecekti.