Ayrılık Aylarıydı Bunlar, Sonu Olmayan, Geçmeyen, Ömrümden Ömür Götüren.
Şaşırma ! Soğuk Bir Gerçekti Yaşadığım. Aldatmıştım Seni. ! Gecenin Karanlığında, Sensizliğin Kollarındaydım Ama Seninleymiş Gibi Sevişiyordum Yokluğunla.. Sanki O Hayal Değilmiş te Gerçeğin Ta Kendisiymiş Gibi Sabahın İlk Işıklarında Nasılda Yorgun Düşmüştüm. Buz Gibi Yatağımda Alev Alev Yanan Tenimden Süzülen Ter Damlaları !! ALLAH’IM.. Nasıl Özlemişim Seni Bir Bilsen. O Gözlerini Kısıp Bakmalarını O Sımsıkı Sarılmalarını Seninim Demelerini. İşte Bu Yüzden Olacak Ki Ben Hala Seni Bekliyorum, Her Gece Geçmişe Yolculuk Yapıyorum, Yaşadığım Anları Tekrarlıyorum. Ben Her Gece Seni Yaşıyorum. Kimi Zaman Cennet Ve Cehennem de Buluyorum Kendimi Kimi Zaman NarlıKuyu da Balık Yiyiyorum, Bazen de Kral’ın Mezarına Gidiyorum. Ama En Çok ta Sultaşa ya Uğruyorum. Arada Yengeç Yiyiyorum Bol Sarmısaklı Yanında da Buz Gibi Bir Bira, Sonra Öpüyorum Boşluğu Sanki Sen Varmışcasına. Canım Çok Sıkıldığında Viking’e Uğruyorum, Bi Tavla Atıyorum Yokluğunla "Heyt Be, Gözünü Sevdiğimin Zarı Düşeş Geldi Yine." Az mı Muziplik Yapardım Seninle Tavla Oynarken. Bazen Kısa Sürerdi Yaşadığım Anlar, Hep Arıza Çıkarırdım ya Ne Kızardım Kendime Birbilsen. Sonra O Veda Anlarını Yaşardım Tekrar Tekrar, Yanından Ayrılmamak İçin Ne Bahaneler Bulurdum Hatırlıyor musun ? "Ön Koltukta Oturmazsam Gitmem, Ya Tamam Git Sen Bakarım Ben Başımın Çaresine" Demelerim. Ne Çekilmez Bir Adam mışım Ben ? Ama Ne Çok Sevmişim Seni Ben ? Şimdi Düşünüyorum da Meğer Ne Çok Şey Yaşamışım Ben. O Çok Sevdiğim Şair’lerden Engin Turgut, Nasıl Dile Getirmiş Benim Duygularımı: "Kadın Başka Bir Ülkeydi Adam Seslendi, Gel Artık Akdeniz’e Benzeyen Yüzünü Özledim." Öyle ya Sende Akdeniz liydin Değildin de Akdeniz’deydin. Neyse Neredeyse Sabah Olmuş, Şimdi Gitmem Lazım Daha Yokluğunla Randevum Var...