3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1687
Okunma

Daha dün gibi yaşadıklarım yani çocukluğum; İlk okula kayıt olmak için; caddede şipşak fotoğrafçıya vesikalık fotoğraf çektirişimi, kırmızı çantamı ; içinde alfabem renkli kuru boyalarım; annemin bahçemizdeki frenk üzümü ağacının dallarından kesip bıçakla hepsini aynı buya getirip on tane çubuğu deste yapıp ; şimdilerdeki gibi poşet lastiği olmadığından ; yuvarlak çamaşır lastiği ile bağladığı bir demet ; sayı çubuklarımı ; yine sayı saymak için ; haşlanıp ; ikiye ayrılıp kurutulduktan sonra , annemin diktiği ; ağzına ip geçirip içine bu fasulyeleri koyduğumuzu bez torbayı; resim defterimi yazı defterimi; bugün gibi hatırlıyorum. Siyah önlüğüm, kolalı beyaz yakam, iki örgü yaptığım saçlarımdaki kolalı kocaman beyaz kurdelalarımla çok güzel bir öğrenciliğimi; okul koridorlarında neşeyle koşuşumu ; aradan geçen ;57 seneye rağmen nasıl geçtiğini hiç anlamadım ; daha sanki dün gibiydi. O zamanlar ; sınıfta öğrencileri öğretmen kollar olarak görevlendirirdi ; bunlar; sağlık kolu, temizlik kolu kitaplık kolu gibi;
Ben nedense her yıl sağlık ve temizlik kolu olmayı isterdim ; birine başkan birine yardımcı başkan olurdum: şimdi düşünüyorum da ta o zamanlardan titizmişim ; ve ; sınıfın temiz, düzenli olması için arkadaşlarımı görevlendirir ;sınıfımızın okulun en temiz sınıfı olması için ; gayret ederdim, Tenefüste düşüp dizini yaralayan arkadaşımın , dizine okşizen döküp yarıyı temizler ; tentirdiyot la tanponladıktan sonra sargı bezi ile sarardım
Evlerimizin bahçelerinde çeşitli oyunlar oynardık ; saklanbaç,istop, yakantop,ve daha birçok oyun ; ve evcilik oynarık , kızlar anne ,abla çocuk olur erkekler baba ve dükkancı olurdu ; ezdiğimiz kireç tozlarını un şeker , kiremit tozlarını biber kum ve toprakları bulgur pirinç vesair ; yaptımız tezgâhlara dize alışverişe gider ; çamurdan yaptığımız tabak ve tencerelerde servis yapar ; bahçe duvarlarımızı saran firenk üzümlerinin yapraklarını toplar ; içine çamur koyarak yaprak sarması yapardık. Şimdiki çocuklarınki gibi yüzlerce oyuncağımız yoktu , ; benim babamın iş seyyahatlerinden getirdiği çok güzel bebeklerim vardı, evcilik oynarken onları arkadaşlarımla paylaşırdım; Aynı bahçe içinde oturduğumuz komşularımızın 9 çocukları vardı ama çok güzel geçinirdik , annemin çocukları yaşamadığından ben biraz üzerine titrenen bir çocuktum; onlarda beni çok sever ve korurlardı ; komşularımız fırncı olduğundan fırında satılmayan bayat ekmekleri dilimleyip ,kızartıp peksimet yapar ; çuvallarla evlerine getirirlerdi ; kalabalık aile olduklrından o peksimetleri ; ıslatıp yerlerdi ; bende iştahsız bir çocuktum ; ama onların peksimetlerini çok severdim Akşam karanlığına kadar ; oynardık enerjimiz bitmezdi ; annelerimizi hiç üzmez kavga etmezdik o kadar çocuk bir arada ; akşam olduğunda ; evlerimize girer yıkanır pijamalarımızı giyer erkende uyurduk , şimdiki çocukların yaşantılarına baktıkça bizim çocukluğumuzun ne kadar güzel olduğunu düşünüyorum ; bizim ufkumuz gelişiyor el becerilerimiz artıyor ; temiz havada oynuyor ; sıhhatli oluyorduk ; doktor yüzü görmeden büyüdük; ama şimdiki çocuklar sanal bir alemde yaşıyorlar ; hepsinin elinde tabletler akıllı telefonlar laptoplar, sannal alemin derinliklerinde kaybolmuş gidiyorlar ; düşünceleri dar aile ve akraba ilişkileri zayıf ; kelime hazneleri az; hasıılı .Hasılı 62 yaşıma gelmeme rağmen, o çocukluk yılarımı hiç unutmuyor ve dünyaya erken gediğime seviniyorum .
SEVGİ’DEN SEVGİLER
SEVGİ GÜVEN
14 /9 /2015