13
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
2165
Okunma

www.youtube.com/watch?v=H8GgvYliauM
Ağlamak istiyorum. İçimin beni koyultup akmaz kıvama getiren yanından sökülüp, gözlerimden düşmek ...
Zamanı avuçlarımın arasına alıp, tüm kederi yüreğime yaslamak istiyorum .
Kemiklerim arasından duygularım geçe geçe, dudaklarım her damlayı yıllanmış bir şarap gibi içe içe ...
Uzun zaman olmuş içimin yağmuruyla buluşmayalı. Bir damla yaşa hasret bir bahar gibi ıslanmayı bekliyor kirpiklerim nicedir .
Belki rengine aldandığım bu gözlerim bilmiyor usulünce dökülmeyi ama,
yine de cahilce ağlamak istiyorum .
Taş döşenmiş kalbimin kıyılarına. Acemi yıkık dökük bir kaldırım gibi tüm acılarımı yürütüyorum karnımda . Öyle zamanlar oluyor ki yaşadığımı bile unutuveriyorum .
Şimdi bir sigara olacak ki ah...
Son ses açılmış, odanın camlarını taşlayan yüksek volümlü bir şarkı ...
Salmaz mıydım gözümün evladiyeliğini ortaya , yıksın döksün tüm gururu mu ?
Bir kadeh şarap ve bu şehrin sokak lambalarından aşırdığım biraz ışık tüm varlığım.
Ağlamak istiyorum;
Hayat bulmalı yanaklarımın gün yzü görmeyen mezarı. Tüm kaçışlarımı aynı sağnakta toplamak , tüm tozumu kirimi bir mendilin kucağına öylece bırakıp kaçmak istiyorum ...
Gamzem yok, hiç filizlenme umudu yok gülüşlerimin . Acımasız olduğumu savunan ne çok kaygım, ne çok duygum var . Oysa hayat kadar basitim. Hayat kadar boş, hayat kadar eğreti ...
Güçlü olduğuma inandırılmışım. Dikmişim başımı bunca zaman yerdeki toprağa . Avazım çıktığınca başkası olmuş bir benmişim. Kendi kendime dayanmışım.
Gururumun boynuma geçirdiği bu ilmeğin içinde nasıl nefes almışım bunca zaman ?
Nasıl borçlanmışım da hiçbir acım almamış benden hakkını ?
İki elimi açıp, içimden konuştuğum tüm gerçekler bilir yalnızlığımı .
En son kime tutunduysam ondan kalmıştır solumdaki bu yara izi , iyi bilirim ...
Kendini hatırlatıp geri çeken ne kadar sızı varsa hepsi aynı kapıdan sürgülüdür göğsüme
ne zaman seğirse dudağımın sağ yanı saklanıveririm hatalarıma , susarım ...
Ağlamak istiyorum;
deli gibi utanmadan, irdelenmeden, korkmadan !
Kirpiklerimin penceresinde bir sızı , akmıyor gönlümün zehri gözlerimden .Ne kadar kendimi acıtsam da, dökülmüyor boynumun mevsimine iki damla ...
Kuru yaprak değilim ben ,
savrulamam çöl sıcağı bir acının içinde !
Hüzünleri kederleri yaslamışım sırtıma , derin bir süt kesiği boğazımın boşluğunda .Yutkundukça ölüyor insan yanım ...
Beynimin içinde kendiliğinden infilak eden binlerce sır çarpıyor birbirine ...
Hiçbirine değmeden ağlamak istiyorum .
İki söz düşüveriyor gözlerimin menzilinden acındırarak kendini bana
’ ağlamak istiyorum ’
Gülşah Gayret / TEKİRDAĞ
_