Bütün amacımız dünyadan ahir dünyaya bir şeyler kazanarak gitmektir. Bu nedenle yaklaşık on beş yıldan bu yana yazdığım köşe yazılarım, gördüğüm eksiklikler üzerinedir. Kısacası başkası için satılık kalem olmadım. Bildiğim ve inandığım doğruları yazmaya çalıştım.
Günümüzde yanlış giden bir şeyler varsa, elbette uyarmalıyız. İnsanlar, birbirinden etkilenen ve toplu yaşayan canlılardır. Tabiri yerindeyse “üzüm üzüme baka baka kararır”.
Aslında bu konuda hiçbir şey yazmadan ayet ve hadisleri yazsam daha iyi olacak. Nasıl olsa “anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az”.
Dünyayı erkekler yönetiyormuş gibi görünse de dünya kadınların elindedir. Eğer kadınlarımız Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda hayat sürerlerse dünya zaten düzelir.
Biz Allah ve Resul’ünün söylediklerini yerine getiriyor muyuz?
İŞLERİNİ BİR KADINA BIRAKAN TOPLULUK ASLA FELAH BULAMAZ.(Buhari)
Aynı hadis bazı rivayetlerde:
KENDİLERİNE BİR KADINI DEVLET BAŞKANI YAPAN BİR TOPLULUK ASLA FELAH BULMAZ.
Nisa süresi 34:
-ERKEKLER KADIN ÜZERİNE İDARECİ VE HÂKİMDİRLER. ÇÜNKÜ ALLAH BİRİNİ(CİHAD, MİRAS, İMAMET GİBİ İŞLERDE) DİĞERİNDEN ÜSTÜN YARATMIŞTIR. BİR DE ERKEKLERİN MALLARINDAN HARCAMAKTADIRLAR. İYİ KADINLAR, İTAATKÂR OLANLAR VE ALLAHIN KORUNMASINI EMRETTİĞİ ŞEYLERİ KOCALARININ BULUNMADIĞI ZAMANLARDA DA KORUYANLARDIR.
Bu ayet ve hadisleri yazma sebebim işlerin tersine dönme sebebidir. Her şeye rağmen erkekler yönetimi kadınlarına teslim etmiş olsalar bile sorumluluktan kurtulamazlar. Bazı yorumcuların “günümüz kadınları eğitim ve yaşamıyla erkekler kadar bilgili yetiştiğinden bu gerçekler önemini kaybetmiş olabilir” demelerini şiddetle karşı çıkıyorum. Çünkü:
Ayet ve hadisler zamana göre değerlendirilmez.
Ayet ve hadislerin son kullanma tarihleri yoktur. Kıyamete kadar geçerlidir.
Gelelim evlilikteki kadın erkek ilişkileriyle ilgili hadis-i şeriflerden bazılarına:
Tirmizi de Hz. Hüreyre den:
-EĞER BİR KİMSENİN BİR BAŞKASINA SECDE ETMESİNİ EMRETSEYDİM, KADINA KOCASINA SECDE ETMESİNİ EMREDERDİM.
İslam’da aile birliği ve dirliği kocanın hâkimiyetine dayandırılmıştır. Günümüzde nikâh memurlarının söylediği gibi evlenen insanları siz, eş olarak ilan edemezsiniz. Bu neyin eşi?
Oyun eşi mi, ayakkabı eşi mi?
Şirket ortaklığı gibi kurulan özgür ailelerin bütün sorumluğu öncelikle kocaya aittir. Elbette giyinişinden, davranışından, inancından, ahlakından kadın da sorumludur. Ama koca hem kendinden, hem de ailesinden sorumludur. İşte bu sorumluluk ona aşağıdaki gibi bir takım haklar getirmektedir.
Tirmizi:
-HANGİ KADIN, KOCASI KENDİSİNDEN RAZI OLARAK VEFAT EDERSE, CENNETE GİRER.(Tirmizi Radâ 10, (1161))
-KADIN KÜSKÜNLÜKLE KOCASININ YATAĞINDAN AYRI OLARAK SABAHLARSA, MELEKLER ONU LANETLER. (Buhari, Müslim, Ebu Davut)
-“ÜÇ KİŞİNİN NAMAZI KABUL EDİLMEZ VE HİÇBİR HAYIRLARI SEMAYA YÜKSETİLMEZ:
GERİ DÖNÜNCEYE KADAR, KAÇAN KÖLE;
AYILINCAYA KADAR, SARHOŞ;
*RÂZI EDİNCEYE KADAR, KOCASINI DARILTAN KADIN.”(Hz. CÂBİR)
RESÜL-İ EKREM (sav.):
-BİR KADIN KOCASINDAN BAŞKASI İÇİN GÜZEL KOKU SÜRÜNÜRSE; CENABETİNDEN YIKANDIĞI GİBİ YIKANIP O KOKUYU VÜCUDUNDAN TEMİZLEMEDİĞİ MÜDDETÇE NAMAZI KABUL OLMAZ. (Men La Yahzurh-ul Fakih c:3 sayfa: 440)
Dışarıdaki bütün nahoş görüntüden kimin sorumlu olduğu anlaşılmıştır herhalde. Kötü söz, davranış ve giyim sahibine aittir. Erkek ve kadın fark etmez. Fakat kadınların davranış ve giyinişlerinden kendileri sorumlu olmalarının yanında bir de evli ise kocaları, evli değil ise babaları sorumludur.
Düğünlere giderken yapılan saçlar ve sürülen kokular, dışarı çıkarken yapılan makyajlar kocalar için değil mi?
Bunun cezasını dünyada bilmeden, ahirette bilerek çekeceklerdir.
Muhabbetle!..
Osman GİRGİN
Eğitimci-Yazar
[email protected]
osmanlıhaber.com