6
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1813
Okunma

Hep yalnızlığın oyunları bunlar. Savaşlar, katliamlar, fitneler, kıskançlıklar, şeytanlıklar. Şeytanlıklar…
Doğru ya, şeytan da yalnızdı değil mi onca melek içinde. Dışlanmıştı, kovulmuştu, yasaklanmıştı. Bundan mıydı iblislikleri.
Güzel bir ailede, sevgiyle, şefkatle, terbiyeyle, musmutlu yaşayan bir çocuk gider de insanlıktan çıkar mı hiç. Annesi tiril tiril, tertemiz bir insanlık giydirmişse ona ‘’kirlenmek güzeldir’’ deyip de fütursuzca çamura atar mı kendini. İnsanlığın pisliğini temizleyen bir Omo yok henüz.
Babasının rol model olarak erkek gibi yetiştirdiği küçük adamlar ‘’göster bakalım hinliğini amcalara’’ diye gerim gerim gerilir mi.
Müfredatın yanında hayatı, insanlığı da öğreten bir öğretmenin tornasından çıkan bir çelik, civa gibi akar gider mi yozluklarda.
‘’Büyük adam olmuşsun ama adam olamamışsın’’ dedirtir mi hiç insan kendine.
Doğduğunda kulağına okunan adının, ağza alınmayacak harf öbekleriyle değiştirilmesine susar mı insan.
Oluyor işte zaman zaman… Bunlar hep… bunlar hep yalnızlıktan!..
neler yaşıyor beşer, hayır da şer de Hak’tan
insan nasıl utanmaz şeytanlığa ilhaktan
yaratıldığın gibi korusan paklığını
ihsana sarılmazsan, bunlar hep yalnızlıktan.
.