Bildiğimiz sınırla pek ilgisi yok. Yazma konusu yaptığım sınır, zorlandığımız anlarda bulunan sınır.

Hatırlayın; her vakit başımıza gelmiştir. Ders çalışırız; "Bir soruya daha çalışsak, o sınırı aşardık." dediğimiz olmuştur. İşte çalışmadığımız bir sorudur sınır.

Çoğu zaman sınırdan dönüyor ve kaybediyoruz.

Sınır her şeyde gösteriyor kendini. Diyet yapıyoruz; canımız çok çekiyor bir yiyeceği. Az daha sabretsek, unutup yemekten vazgeçeceğiz. Kısacık bir vakit burada sınır. O vakti geçirecek bir şey olduğunda yemekten vazgeçeriz.

Demek oluyor ki; çok küçük şeyler bize kaybettirenler ve sınırı aşamama hali verenler.

Çok şeyi doğru yapan birisi, küçük bir saygısızlık neticesinde de sınırdan geçemeyebilir. Sınırı aşmak, emeklerinizin de boşa gitmemesi demektir. Üniversite okuyamayan, lise tahsili yapmış gençlerden birçoğu, sınır sebebi ile tahsil istemeyen işlere mecbur kalırlar.

Aslında çok örnek verebilirim; fakat önemine dikkat çekmek istediğim şey şudur: Sınırın neresinde olduğunu bilmektir onu aşmamızı sağlayan.

Bir şey için emek verirken, mesela ŞİİR YAZMAK, başarmak, sınırın neresinde olduğumuzu ve nasıl aşacağımızı bilmek kazandırır.

SINIRLARI ZORLAYIP YIKMALIYIZ!