Yazdıklarınızı satır satır izleyerek söylüyorum: 1. Bütün savaşlar kirlidir derseniz "Çanakkale Savaşın"nı nereye koyacaksınız? Söz konusu olan ülkemizdeki "savaş" ise (ki, savaşın bile bir ahlakı, hukuku, devlet ağırlığı vardır!) hangi cepheden bakarak "kirli bir savaş bu" diyorsunuz? "Devşirme sipariş güçler"ile yola bombalı tuzak kurarak, taşıtları yakarak ve patlatarak, intihar bombacıları yollayarak...vb. terör vasıtalarıyla tedhiş uygulayanların cephesinden mi, yoksa devlet olmanın hukuku ve ahlakı içinde gayet nizami koşullarda nefs-i müdafa halinde vatan varlığını, dirliğini korumaya çalışan silahlı güçlerimizin cephesinden bakarak mı "kirli savaş" tespitinde bulunuyorsunuz? Öncelikle buna açıklık getirelim. 2. "Gencecik bedenler"den kastınız nedir? Bu söz ezber ve demogojiktir; çünkü yaşlı insanlardan savaşçı olmaz! Türk silahlı güçleri (ordu ve emniyet mensupları) canları sıkılmış, yahu biraz savaş çıkaralım mı demişlerdir? Siyasiler (herhalde karar vericiler olarak mevcut hükümet kastediliyor!) bir savaştan nasıl rant devşirirler; bize de öğretseniz! Vatan evlatları ölmesin diye "barış" isteyenler(ki o zaman barış istedikleri için vatanı satıyorlardı!) şimdi ne olmuştu da "savaş" ister olmuşlardı? (Ki, barışa karşı çıkanlar bu kez de ülkeyi savunmak üzere savaşmaya mecbur bırakılan ülke yönetimini savaştan rant devşirmekle itham ediyorlar! Ne garip manzara değil mi?) Anlaşılan kafanız iyice karışık, en sonunda da seçimle iş başına gelenlere (demokrasiye) giydiriyorsunuz? " kim bu insanlara inanıp ülkeyi teslim edip vekili seciyor.." demenin açıkçası şu: Ey yönetim, suç sizi seçenlerde! Yani? Seçmen seçmesini bilmiyor! Ya kim biliyor? Gelin bu sorunun cevabını da siz arayın bulun bir zahmet!